CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın tarafından yapılan yazılı açıklamada, CHP Grubu'nun, "Vergi Paketi" olarak adlandırılan bu kanunun yürütülmesinin durdurulması için AYM'ye dava açtığı kaydedildi.
Günaydın, başvurunun gerekçelerini şu şekilde sıraladı:
Kamu idareleri ve döner sermaye işletmeleri, mahkeme kararları ve icra emirlerine rağmen, hak sahibi olan kişiden "borcu yoktur" belgesi talep etmek zorundadır. Bu durum, mülkiyet hakkının dokunulmazlığı ve mahkeme kararlarının bağlayıcı niteliği ilkesine aykırıdır.
Kanun, kamu idareleri ve döner sermaye işletmelerine, hak sahibinin rızası olmaksızın, kendilerine olan borçları, mahkeme kararları ve icra emirleri doğrultusunda yapmak zorunda oldukları ödemelerle karşılaştırma yetkisi vermektedir. Bu durum, mahkeme kararlarının bağlayıcı niteliğini ve mülkiyet hakkının dokunulmazlığı ilkesini zayıflatmaktadır.
Kanun, kamu idarelerine ve döner sermaye işletmelerine, bu kuruluşlardan alacaklı olan gerçek ve tüzel kişilerden, herhangi bir borç bulunmamasına rağmen "borcu yoktur" belgesi talep etme yetkisi tanımaktadır. Bu uygulama, vatandaşların mülkiyet haklarına keyfi bir müdahale olarak görülmektedir.
Kanun, kamu idareleri ve döner sermaye işletmelerine, hak sahibinin rızası olmaksızın kendilerine olan borçları, mahkeme kararları ve icra emirleri doğrultusunda yapmak zorunda oldukları ödemelerle karşılaştırma yetkisi vermektedir. Bu uygulama, mahkeme kararlarının bağlayıcı niteliği ilkesine aykırı olduğu değerlendirilmektedir.
Kanun, kamu idareleri ve döner sermaye işletmelerine, bu kuruluşlardan alacaklı olan gerçek ve tüzel kişilerden, herhangi bir borç bulunmamasına rağmen "borcu yoktur" belgesi talep etme yetkisi tanımaktadır. Bu durum, vatandaşların mülkiyet haklarına keyfi bir müdahale olarak değerlendirilmektedir.
Özetle, CHP, "Vergi Paketi" yasasının mülkiyet haklarının dokunulmazlığı ve mahkeme kararlarının bağlayıcı niteliği ilkesini ihlal ettiğini iddia etmektedir. Parti, bu düzenlemelerin kamu idarelerine ve döner sermaye işletmelerine vatandaşların mülkiyet haklarına keyfi müdahalede bulunma yetkisi verdiğini savunarak, Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak bu yasanın yürürlüğünün durdurulmasını ve iptalini talep etmiştir.
