Yaylaları, meraları, tarım alanlarını, içme ve sulama sularını tehdit eden ve telafisi güç sonuçlara neden olacak maden ruhsatlarını, bölgeye olumsuz etkilerini, kentsel dönüşüm mağdurlarının sorunlarını dile getiren Durmaz, Bakan Kurum’dan mağduriyetlerin giderilmesi için duyarsız kalmamalarını ve çözüm noktasında adım atmalarını talep etti.

Durmaz konuşmasının devamında; “Öncelikle 2023 bütçesinin ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bu aziz milletten toplanan paraların, bizden geleceğini bekleyen nesillere hizmet etmesi noktasında da çaba ve gayretlerinizi diliyorum.

TOKAT ve ÇEVRESİNİN %46’SI MADENLERE RUHSATLI

"Tabii, arkadaşlar birçok boyutuyla ülkemizdeki çevre ve doğa sorunlarından bahsettiler.

Benim yaşadığım il Tokat Sayın Bakanım, sizin de ziyaret ettiğiniz bir il, sizden önceki Bakanlarda geldi.

Tokat ve çevresindeki meraların yüzde 56'sını iktidarınız döneminde madene açtınız. Yine Tokat ve çevresinde ormanlarının yüzde 44'üne ruhsatlar sizin döneminizde verildi. Yine, korunan alanların yüzde 38'i sizin döneminizde maden ruhsatlarıyla buluştu.

Yine, önemli doğa alanlarının yüzde 30'u sizin döneminizde maden ruhsatlarıyla buluştu. Yaşadığımız pandemi süreci gösterdi ki sağlıklı gıdaya erişimin çok kıymetli olduğu bir dönemde ne acı ki 3 büyük ovaya sahip Tokat ve çevresindeki tarım alanlarının yüzde 27’si maalesef, maden ruhsatlarıyla buluştu. Yani kısacası Tokat ve çevresinin haritadaki alanının yüzde 46'sını ne acı ki madenle buluşturdunuz.

Tokat, maden arayışlarıyla gözden çıkarılan 22 tane ilden biri ama hatırlatayım -olumlu bulduğum- iktidarınız, yer altı ve yer üstü sularının korunması yönetmeliğini çıkardı. Fakat bu yönetmeliğe uymayan arayışlar ne acı ki yine Tokat'ın 3 büyük ovasında.

Tokat'ta, Erbaa'da, Sakarat ve Boğalı bölgesinde Amasya ve Tokat'ı ilgilendiren yaklaşık olarak 40'a yakın köyün içme suyu kaynaklarının, gözelerinin bulunduğu, beslendiği bu coğrafyaya ruhsat verildi. 5 milyona yakın ağacın kesileceği tahmin ediliyor ve hepinizin bildiği gibi sık sık yaşadığımız deprem tehditleriyle Kuzey Anadolu fay hattının tam da merkezinde bir coğrafyada, milyonlarca metreküp hafriyatın yapılıp tahrip edilecek bir bölgedeyiz ve aynı sorun Niksar’da ve Reşadiye’de var. Buralarda da tarım alanları, meralar, yaylalar maden ruhsatı verildiğinden tehdit altında.

TARIM KENTİ TOKAT VE ÇEVRESİ İÇİN DURUM ÇOK VAHİM

Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden elde edilen IV. Grup Maden ruhsat haritalarından yola çıkılarak hazırlanan bir rapor, Tokat ili ve çevresinin 937 maden ruhsatına bölündüğünü ortaya koymuştur.

Tokat ili özelinde hazırlanan son rapora göre;

Türkiye’nin en önemli doğa, tarım ve kültür merkezlerinden biri olan ilin Tokat ve çevresinin yüzde 46’sı IV. Grup madenlere ruhsatlı.

Doğası, su varlıkları ve bereketli ovaları ile Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğinin ve tarımsal üretiminin teminatı olan bölgenin geleceği, 937 tane IV. Grup maden ruhsatı ile tehdit altındadır.

Bu maden ruhsatlarının, 800 tanesi ihale (sınırları koordinatlarla belirlenmiş ancak henüz herhangi bir şirkete ya da kuruluşa ruhsat hakları tahsis edilmemiş ruhsatlar), 63 tanesi arama, 53 tanesi işletme, 21 tanesi ise değerlendirme ruhsatı safhasındadır.

Mevcut ruhsat sahalarının hayata geçmesi halinde, Tokat’ın toprağı, suyu, doğal varlıkları, yöre insanının sağlığı, tarıma dayalı ekonomisi telafisi imkânsız zararlar görecektir.

Çevre bakanlığı bu durumu sadece seyretmektedir. Şirketlerin ihlalleri cezalandırıldı demekle yetinmektedir. Geri dönülemez ve telafi edilemez zararlar kamuoyundan gizlenmektedir.

Rektör Prof. Dr. Fatih Yılmaz'a Öğretmenler Günü Sürprizi Rektör Prof. Dr. Fatih Yılmaz'a Öğretmenler Günü Sürprizi

Türkiye’de ise sadece son 2 yılda yani 2019 yılından bugüne kamuoyuna yansıyan 5 ciddi maden atık barajı kazası gerçekleşmiştir.

Bunlardan biri; 2021 yılı, 18 Kasım akşamı Şebinkarahisar ‘da meydana gelen maden atık havuzu patlaması bütün Kelkit havzasını tehdit altına almıştır.

Bu tehdidin olası etkileri ve nasıl bertaraf edileceği ÇED raporlarında yer almamaktadır.

Çevresel riskleri ortadan kaldırmak veya en aza indirmek için planlanan ÇED Raporu ve ÇED süreçlerinin ne kadar eksik, yetersiz ve bütüncüllükten yoksun olduğu, ÇED süreçlerinin denetimden ne kadar uzak olduğu bu kaza yani Giresun İli Şebinkarahisar İlçesi atık maden barajı çökmesi ile bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Çünkü ÇED yalnızca o yöredeki (maden sahası) çevresel zararı en aza indirmek ve/veya gidermek için hazırlanmıştır.

Üstelik ÇED raporlarının özel şirketler tarafından hazırlanması da doğru değildir, neden derseniz sonuçlar ortadadır.

YAZICIOĞLU KOOPERATİF EVLERİ MAĞDURLARI 6 YILDIR ÇÖZÜM BEKLİYOR

Sayın Bakanım Tokat bu tahribatların yanı sıra 1 Aralık 2018'de sizin ziyaret ettiğiniz bazı toplulaştırma projelerinin -basında da yer alan boyutuyla- belli mağduriyetlerin yaşandığı bir yer.

Sayın Bakanım, Tokat’ta 2016 yılında büyük müjdelerle temeli atılan bir kentsel dönüşüm projesi var.

Tarih 12 Ekim 2016. Tokat’ta ki gazetelerin manşeti.

Aynen okuyorum.

“DÖNÜŞÜMDE BAKANIN ŞAHİTLİĞİ”

Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn. Mehmet Özhaseki 13 Ekim 2016 tarihinde Tokat’a geldi ve Yazıcıoğlu Kooperatif Evleri bölgelerini kapsayan 1300 tane eski binanın yıkılarak yerine 4 yıl içinde yaklaşık 4300 konutun yapılacağı Tokat’ın ilk toplu dönüşüm projesinin temelini attı.

Yazıcıoğlu adını da eski Tokat Valimiz Recep Yazıcıoğlu tarafından kurulan kooperatifle büyüyen gelişen bir alan olmasından alıyor.

Aradan 6 yıl geçmiş,

Bugün sonuç ne diye sorarsanız,

590 aile mağdur.

Eğer devlette devamlılık esastır anlayışına inanıyor ve önemsiyorsanız,

Bu konuda mağdur ettiğiniz ailelerin sesini artık duyun Sayın Bakanım?

590 mağdur edilen ailemiz bugün sizden çözüm bekliyor.

Yapılan bölgenin geçmişten yapılmış altyapısı, yolu, kanalizasyonu ve diğer hizmetlerin hiçbiri kaldırmıyor; o kadar konut yapılır mı o kadarcık yere? Şu anda Tokat'ta mağdur aileler sizden bir çözüm bekliyor Sayın Bakanım."ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim