Durmaz, mesajında sürdürülebilir çevre politikalarının önemine vurgu yaparak, doğal çevrenin korunması, sürdürülebilir yaşam çevrelerinin oluşturulması ve iklim değişikliği ile mücadele konularında toplumsal bilincin yükseltilmesini, siyasal politikaların bu yönde oluşturulmasını istedi.

Durmaz, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; “bir karış toprağın, bir yudum suyun, bir tek ağacın dahi hayat kadar önemli olduğu, geleceğin yeşille, doğayla var olabildiği bir dünyada, çevre politikaları ve bireysel duyarlılıklar çok önemlidir.

Ekolojik dengeyi bozan, çevreyi yok eden politik bakış açısı, yasalar ve uygulamalar ile doğal varlıklarımız, zeytinliklerimiz, ormanlarımız, derelerimiz talan ediliyor. Milli parklar, doğal sit alanları, meralar ve yaylalar rant alanları haline getiriliyor. Sağlıklı, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevre için, gerekli önlemler alınmazsa, başta iklim değişikliği olmak üzere, çok ciddi küresel çevre sorunları insanlığın geleceğini tehdit edecektir. “

“Milyonlarca canlı ile aynı gezegeni paylaşıyoruz. Çevre dostu bir yaşam tarzını seçerek dünyamızı koruyabilir, tüm canlılar ve gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz.”

TOKAT’IN ÇEVRESİ 937 MADEN ÇEVRESİNİ BÖLÜNDÜ!”

Tokat’ın da en temel sorunlarından birinin çevre tahribatı ve maden şirketlerine verilen ruhsatlar olduğunu vurgulayan Durmaz, Tokat’ın Günçalı, Killik, Çayören, Güzelce, Kervansaray, Yatmış, Aktepe Köyü muhtarlarımızla buluşup yöredeki doğa tahribatları konusunda toplantı yaptı.

  “Tokat ve çevresini 937 maden ruhsatına böldüler. Tokat’ın yüzde 46’sını parselleyip madenlere ruhsatlı hale getirdiler. Şimdi de gözlerini Çamlıbel Ovasına, dağlarının endemik bitki çeşitliliğine, Çal Baba’da Anıt ağaçlarına diktikler. Buğday ve şekerpancarı havzası olan yöremizin, yeraltı ve yerüstü sularını kirletecekler. Çamlıbel ovası devamındaki, Yeşilyurt, Sulusaray köylerimiz, Yozgat Kadışehri köyleri, Çorum, Amasya, Tokat’ta tarım alanlarını sulayan Süreyya Bey barajı ve Yeşilırmak, Çarşamba ve Terme ovalarına kadar ulaşan sulama suyu kaynakları tehlikeyle karşı karşıya. Bitki, hayvan ve insan sağlığına ciddi zarar verecek bu duruma duyarsız kalmayacağız. Doğanın yeşilini sevenler olarak bizler, doların yeşili için doğayı katledenlerin her zaman karşısında olduk, bugünde köylülerimizin yanında olacak ve doğamıza topraklarımıza sahip çıkacağız.” Dedi.

“BİZ DOĞDUĞUMUZ, BÜYÜDÜĞÜMÜZ, DOYDUĞUMUZ BU TOPRAKLARA SAHİP ÇIKACAĞIZ.”

Toplantıda köy muhtarları adına konuşan Günçalı Muhtarı Selman Görgülü: “Bizim bu yörenin geçim kaynağı Tarım ve Hayvancılık. Tüm meralarımız yok olacak. Bu proje hayvancılığı bitirir, tarımı bitirir. Tüm gelenek göreneklerimiz yok olur. İnanç merkezlerimiz, kaç yıllık anıt ağaçlar, doğamızın güzelliği hepsi yok olur. Ve biz giden bir şeyi daha yerine getiremeyiz. Çevre köy muhtarları arkadaşlarımız da bu maden projesine karşı. Yöremize zarar vereceği için karşı. Bizi buradan göçe zorlayacağı için karşı. Biz doğduğumuz, büyüdüğümüz, doyduğumuz bu topraklara sahip çıkacağız.

Büyüklerimizden emanet olan bu toprakları çocuklarımıza da aldığımız gibi bırakacağız. Kadim Beye ve Ender Beye yanımızda oldukları için teşekkür ederiz. Tüm siyasetçileri bu konuda topraklarına karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi.

 “YAŞAMAK İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇEVRE POLİTİKALARI ŞART”

Yaşamak için sürdürülebilir çevre alanlarını oluşturmaya, iklim değişikliği konusunda bilinçlenerek doğamızı ve suyumuzu korumaya ihtiyacımız var! 

Çevreyi koru, geleceğini koru!

Bugün Dünya Çevre Günü 5 Haziran Dünya Çevre gününü kutluyor, yaşam hakkı, yeşili, suyu adına direnen, şehirdeki, köydeki bütün doğa dostu yurttaşlarımızı sevgiyle selamlıyorum” dedi.

Tokat’ta Sınav Haftasında Öğrencilere İç Isıtan İkram Tokat’ta Sınav Haftasında Öğrencilere İç Isıtan İkram

çevre 2çevre