O tarihten itibaren 28,4 puanlık bir enflasyon düşüşü sağladık ve şu an enflasyon oranı 47,1’e gerilemiş durumda. Enflasyonla mücadelemiz sürecek ve nihai hedefimiz fiyat istikrarı olacak. Bu hedefe ulaşana kadar, yani tek haneli enflasyon rakamlarına varıncaya kadar tüm politika araçlarımızı seferber ederek programımızı kararlı bir şekilde hayata geçirmeye devam edeceğiz" dedi.
Sermaye Piyasalarının Ekonomideki Hayati Rolü
Yılmaz, sermaye piyasalarının sadece finansal kaynak sağlamadığını, aynı zamanda ekonomik katma değer üreterek istihdamı artıran ve güvenli yatırım alanları sunan kritik bir rol oynadığını belirtti. Kongrenin, sermaye piyasalarında yeni teknolojiler, alternatif yatırım araçları ve yeşil finans gibi önemli konulara ışık tutacağına inandığını ifade etti. "Sermaye piyasaları, kalkınma için hayati bir role sahiptir. Bu piyasalar güçlü bir ekonomik altyapı oluşturur ve reel ekonomi ile finansal sektör arasında bir denge kurarak her iki tarafın da gelişmesine olanak sağlar" diyen Yılmaz, sermaye piyasalarının sağlıklı bir şekilde işlediği bir ortamda reel sektörün de büyüyebileceğini belirtti.
Halka Arz ve Yatırımlar: Türkiye, Dünya Sıralamasında 10. Sırada
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Türkiye'nin sermaye piyasalarında son yıllarda önemli bir ilerleme kaydettiğini vurguladı. Geçen yıl 54 şirketin ilk kez halka arz yaparak 79,3 milyar lira fon sağladığını ve 12 Aralık itibarıyla halka arz edilen 31 şirketin piyasadan 55,9 milyar lira kaynak temin ettiğini söyledi. Bu gelişmelerin, Türkiye’nin sermaye piyasalarına olan ilginin arttığını ve şirketlerin bankacılık sektörünün ötesinde finansman arayışına girdiğini gösterdiğine dikkat çekti. Yılmaz, Türkiye’nin halka arzdan sağlanan fon büyüklüğü açısından geçen yıl dünyada 10. sırada, Avrupa’da ise 1. sırada yer almasının önemini vurguladı. Bu durumun, Türkiye’nin ekonomik büyüme ve kalkınma hedeflerine önemli bir katkı sağladığını ifade etti.
Tasarruflar ve Cari Açık Meselesi
Yılmaz, Türkiye’nin kalkınma sürecindeki en kritik meselelerden birinin cari açık olduğunu ve bunun da iç tasarrufların yetersizliğinden kaynaklandığını belirtti. "Cari açığı köklü bir şekilde çözmenin yolu, iç tasarruf oranlarını artırmaktan geçiyor. Bu arttırılan tasarruflar, verimli alanlara yönlendirilerek, ekonominin verimliliği ve rekabetçiliği artırılabilir. Orta vadeli programımızın temel hedeflerinden biri, cari açığı düşürmek ve tasarruf oranlarımızı yükseltmek" şeklinde konuştu.
Enflasyonun Düşüşü ve Dezenflasyon Süreci
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Türkiye’nin enflasyonla mücadelesinin üç aşamalı bir süreçten geçtiğini hatırlatarak, "İlk olarak geçiş dönemini yaşadık, ardından dezenflasyon sürecine girdik. Bu süreçte enflasyon, 28,4 puanlık bir düşüşle 47,1’e kadar geriledi. Dezenflasyon süreci devam edecek ve nihai hedefimiz fiyat istikrarı olacaktır. Tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşana kadar, tüm politika araçlarımızla, koordinasyon içinde, kararlı bir şekilde bu süreci sürdüreceğiz" dedi. Yılmaz, enflasyonla mücadele sürecinin, Türkiye ekonomisinin istikrarını sağlamlaştırma adına önemli bir adım olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanının Vizyonu ve Sermaye Piyasalarının Geleceği
Yılmaz, konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye'nin ekonomik dönüşüm ve finans sektöründeki gelişmelere liderlik etmeye devam edeceğini ve bu süreçte sermaye piyasalarının önemli bir rol üstlendiğini belirtti. Ayrıca, kongreye katılan tüm yatırımcılara ve finans profesyonellerine başarı dileklerini ileterek, sermaye piyasalarındaki yenilikçi gelişmelerin Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına büyük katkı sağlayacağına inandığını ifade etti.
Cevdet Yılmaz’ın açıklamaları, Türkiye ekonomisinin enflasyonla mücadelesinde önemli bir dönüm noktasına ulaştığını ve gelecekteki hedeflerin fiyat istikrarı olduğunu gösteriyor. Sermaye piyasalarının kalkınma sürecindeki önemi ve Türkiye'nin bu alandaki başarısı, ekonomik büyüme için güçlü bir zemin hazırlıyor. Orta vadeli planlar, tasarrufları artırarak cari açığı azaltmayı hedefliyor ve bu hedeflere ulaşmak için kararlı bir şekilde ilerleniyor.