Panelin Açılış Konuşması ve Şiddetle Mücadelede Toplumsal Sorunlara Dikkat Çekildi
Panelin başkanlığını MAKÜ Eğitim Fakültesi Dekanı ve Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Firdevs Savi Çakar yaptı. Çakar, açılış konuşmasında şiddetin her türünün insanlık adına kabul edilemez olduğunu vurguladı. Şiddetin, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu belirten Prof. Dr. Çakar, şiddetin önlenebilir olduğunun altını çizdi ve panelin amacının şiddetin kökenlerini anlamak, mücadelede bireysel ve toplumsal sorumlulukları belirlemek, aynı zamanda çözüm önerileri geliştirmek olduğunu ifade etti. Çakar, özellikle gençlerin şiddete karşı sıfır tolerans anlayışı geliştirmelerinin, şiddeti besleyen tutum ve davranışları değiştirmelerinin, gelecekteki adil bir toplum için önemli bir sorumluluk taşıdığını söyledi. "Unutmayalım ki kadına yönelik şiddet, sadece bir kadın sorunu değil, tüm insanlığın ortak sorunudur" diyerek şiddetle mücadelede toplumsal bir sorumluluğun paylaşılması gerektiğini belirtti.
Rektör Yardımcısından Aile Kurumuna Dikkat Çekici Vurgular
Panelde konuşan MAKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Gürsoy ise, şiddetin önlenmesinde aile kurumunun büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Gürsoy, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın hazırladığı eylem planı doğrultusunda üniversitelere önemli görevler verildiğini, bu kapsamda kadına yönelik şiddetle mücadeleye yönelik farkındalık artırıcı araştırmalar yürütüldüğünü söyledi. Özellikle gençlerin şiddetle mücadele konusundaki kararlılığının, toplumsal değişimde kilit rol oynadığını belirterek, üniversitelerin bu konuda etkin birer araç olduğuna dikkat çekti.
Vali Yardımcısından Sevgi Eksikliği ve Şiddet İlişkisine Değinildi
Burdur Vali Yardımcısı Mehmet Türk, panelde yaptığı konuşmada sevginin ve sevgisizliğin insan hayatındaki etkilerine değindi. Çocukluk döneminde sevgi eksikliği yaşayan bireylerin, yaşam boyu çeşitli problemlerle karşılaştığını ve bunun şiddet gibi ciddi sonuçlara yol açabildiğini ifade etti. Sevgi eksikliğinin, bireylerin meslek, arkadaşlık ve evlilik ilişkilerinde sorunlara, hatta şiddet ve cinayetlere kadar gidebilen etkiler yarattığını belirtti. Bu bağlamda, kadına yönelik şiddetin yalnızca polis müdahalesiyle değil, aynı zamanda sosyolojik ve psikolojik çalışmalarla da ele alınması gerektiğini söyledi. Akademisyenlere ve bilim insanlarına bu konuda büyük sorumluluklar düştüğünü vurgulayan Türk, şiddetin önlenmesinin toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirtti.
Panelde Uzmanlardan Farklı Bakış Açıları ve Çözüm Önerileri
MAKÜ Konferans ve Sergi Salonu’nda gerçekleştirilen panelde, farklı akademik bakış açılarıyla kadına yönelik şiddet konuları ele alındı. Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Yazıcı, "Kadına Yönelik Şiddetin Dilsel Göstergeleri" başlıklı sunumunda, dilin ve iletişimin, kadına yönelik şiddetin normalleşmesinde nasıl rol oynadığını tartıştı. Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Canan Gönüllü, "Toplumsal Cinsiyet ve Dijital Şiddet" üzerine yaptığı konuşmada, dijital platformlarda kadınların uğradığı şiddet ve buna karşı alınması gereken önlemleri ele aldı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Umut Yanardağ ise "Güç ve Güçlendirme" konulu sunumunda, kadınların güçlendirilmesi ve şiddete karşı dirençlerinin artırılmasının önemine dikkat çekti. Son olarak, Burdur Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nden Psikolojik Danışman Umut Aydoğdu, "Aile içi Şiddet" konusunu ele alarak, aile içi şiddetle mücadelede izlenmesi gereken yöntemleri ve çözüm yollarını tartıştı.
Bu anlamlı etkinlik, kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumsal farkındalık yaratmayı, şiddetle mücadelenin çeşitli boyutları hakkında bilgi edinmeyi ve çözüm önerileri geliştirmeyi amaçladı. Panel, büyük bir katılım ve ilgiyle gerçekleşti.