GÜNDEM

Böcek İlaçlaması Sonucu Bebek Ölümü: Ölçüm Raporları Soruşturma Dosyasına Dahil Edildi

İzmir Konak`ta, bir böcek ilaçlaması sonucu 1 yaşındaki Altay Toprak Kınalı'nın hayatını kaybetmesine yol açan olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Abone Ol

AFAD tarafından yapılan kapsamlı ölçüm raporları, olayın detaylarına ışık tutuyor. Bu raporlarda, ilaçlamada kullanılan maddelerin tehlikeli düzeyde karbonmonoksit, hidrojen sülfür ve hidrojen siyanür saldığı ve ölçüm cihazlarının üst sınırları aştığı ortaya çıktı. Soruşturma dosyasına giren bu raporlar, olayın boyutlarını daha da netleştiriyor.

Olayın Gelişimi:

12 Kasım’da, Konak ilçesi Kahramanlar Mahallesi’ndeki 4 katlı bir binada meydana gelen olayda, binanın en üst katında oturan Kınalı ailesi, dairelerinde böcek ilaçlaması yaptırmıştı. İlaçlama işlemi, tüm apartmanda etkilere yol açtı. İhbar üzerine bölgeye AFAD, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olayda, 2. katta oturan 1 yaşındaki Altay Toprak Kınalı, annesi Raziye Kınalı, babası Recep Kınalı ve üniversite öğrencisi olan apartman sakini Gizem Umay hastaneye kaldırıldı. Küçük Altay, 5 kez kalbi durduktan sonra hayatta tutulamayan bebek olarak hayatını kaybetti. Aile üyeleri ise tedavi edildikten sonra taburcu edildi. Altay Toprak Kınalı’nın cenazesi, otopsi işlemlerinin ardından Pınarbaşı Mezarlığı’na defnedildi.

Soruşturma ve Gözaltılar:

Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, böcek ilaçlamasını yapan firmanın çalışanları hakkında işlem yapıldı. Ziraat mühendisi B.Ö. (47) ve ilaçlamaya yardımcı olan E.G. (44), tutuklanırken, işyerine aracılık eden E.G. (46) ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, ilaçlamada kullanılan maddelerin, insan sağlığına zararlı olduğu ve tarım alanlarında kullanılması gereken kimyasallar olduğu tespit edildi.

AFAD’ın Ölçüm Raporu ve Tespitler:

AFAD ekipleri, 14 Kasım’da yaptıkları incelemelerde, evdeki hava kalitesinin son derece tehlikeli olduğunu ortaya koydu. Ölçüm cihazlarının, karbonmonoksit, hidrojen sülfür ve hidrojen siyanür gibi gazların oranlarının çok yüksek olduğunu ve cihazların bu gazların yüksek yoğunluğuna dayanamadığı için 'over' (üst sınır aşımı) uyarısı verdiğini belirtti. AFAD tarafından yapılan ölçümlerde, karbonmonoksit için 500 ppm, hidrojen sülfür için 200 ppm ve hidrojen siyanür için 50 ppm gibi yüksek değerler kaydedildi.

Tarımsal İlaç Kullanımına Dair Tespitler:

Olayla ilgili yapılan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü raporunda, ilaçlamada kullanılan maddelerin, tarımda ve depolarda zararlılara karşı kullanılan tarımsal ilaçlar olduğu, ancak bu maddelerin kapalı alanda, yerleşim yerlerinde kullanılmalarının yasak olduğuna dikkat çekildi. Raporda, bu ilaçların yalnızca bitki koruma ürünlerinin satışı için ruhsatlı kişiler tarafından ve uygun güvenlik önlemleriyle kullanılabileceği belirtilse de, ilaçlamayı yapan firmanın bu ilaçları kullanmaya yetkisi bulunmadığı ifade edildi.

Hukuki Gelişmeler ve Avukat Açıklamaları:

Ailenin avukatı Utku Turan, yaptığı açıklamada, AFAD’ın ölçüm raporlarına dayanarak, kullanılan tarım ilaçlarının etkisinin 72 saat sonrasında bile tehlikeli seviyelerde olduğunu ve bu maddelerin etkisinin 90 saat kadar sürebileceğini vurguladı. Turan, "Yapılan ölçümler, ilaçlamanın ardından 72 saat geçmesine rağmen zararlı gazların yoğunluğunun hâlâ çok yüksek olduğunu gösterdi. Hatta, AFAD ekipleri evlerin havalandırılması için büyük fanlarla çalışma yapmalarına rağmen, 10-12 saat boyunca bölgeye girmemek gerektiği uyarısında bulundu," dedi.

Turan, kullanılan ilaçların, yalnızca tarımsal amaçlarla ve açık alanlarda kullanılmak üzere tasarlanmış ürünler olduğuna da dikkat çekti. Dosyada bilirkişi raporları bekleniyor. Raporların tamamlanmasının ardından davanın açılacağı ifade edildi.

Gelecek Adımlar:

İzmir’de yaşanan bu trajik olay, yerleşim alanlarında zararlı maddelerin kullanımına dair önemli soruları gündeme getiriyor. Soruşturma ve bilirkişi raporları tamamlandıktan sonra, olayın hukuki süreci ilerleyecek. Aile, mağduriyetlerinin giderilmesi ve sorumluların cezalandırılması için hukuki mücadeleye devam ediyor.