Olay, Tarlabaşı Bulvarı'nda 3 Ekim 2022 günü saat 10.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, iki sanık kaldırımda duran yabancı uyruklu kadınları taciz etti. Kadınlar korkarak çevredeki bir markete sığındı. Market sahipleri araya girerek önce sözlü olarak iki kişiyi uyardı. Bir süre sonra arbede yaşandı. Buradan ayrılan sanıklar silah alıp geri geldi ve market çalışanlarına ateş etmeye başladı. Sokakta bulunanlar sağa sola kaçışırken çalışanlar büfeye kaçarak dolabın arkasına saklandı. Olayda yaralanan olmazken saldırı kameralara yansıdı. Polis tarafından yakalanan sanıklar Ahmet Polat ve Abdulhamit Polat çıkarıldıkları mahkemece tutuklandılar.
İLK DURUŞMA GÖRÜLDÜ
İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, tutuklu sanıklar Ahmet Polat ve Abdulhamit Polat getirildiler. Şikayetçiler Kasım Kutluca ile oğulları Ahmet Kutluca ve Mehmet Kadir Kutluca da duruşmada hazır bulundular.
ÖZÜR DİLEDİ
Marketi kurşunlayan sanık Ahmet Polat savunmasında, "Şikayetçilerden özür dilerim. Alkollüydüm. Şikayetçilerin zararları varsa gidermeye hazırım. Tahliyemi talep ederim" dedi. Sanık Abdulhamit Polat da, "Ahmet ile gece buluştuk, İstiklal'de bir mekan kapanana kadar alkol içtik. Ahmet acıkınca börek almak için gittiğimizde yabancı uyruklu kadınlarla aramızda bir sorun çıktı. Bize hakaret ettiler. Daha sonra orada bulunan bir işyerinden çıkan şikayetçiler bize müdahale etti. Bana yumruk attılar. Şikayetçileri öldürme ya da yaralama kastımız yoktur. Zorumuza gitti, bir gaflete geldik, Ahmet ateş etti" diye konuştu. Bunun üzerine söz alan Ahmet Polat ise "Ben yere ateş ettim, öldürme kastım yoktur" dedi. Sanıkların avukatları da tahliye talebinde bulundular.
ŞİKAYETÇİ OLMADILAR
Dükkan sahibi baba ve oğulları ise sanıklardan şikayetçi olmadılar. Baba Kasım Kutluca, sanıklar dükkanın önünde kadınlarla tartıştıklarını ve kendi dükkanlarına girdiklerini, tartışma uzayınca dışarı çıkıp dağılmalarını söylediğini belirtti. Kutluca, "Bunun üzerine Abdulhamit bana küfüretti. Oğlum Ahmet de 'Ne biçim konuşuyorsun' diyerek tişörtünden tuttu. Ben de araya girdim. Gitmelerini istedim, gitmeyip taşkınlık yaptılar. Ahmet şişe fırlattı. Çocuklarım da peşinden koştu. Ben de koşup çocuklarımı durdurdum. Daha sonra ben dükkanda yokken silahla ateş etme olayı olmuş. Dükkanımız bir gün kapalı kaldı. 25-30 bin lira zararımız oldu" dedi. Mehmet Kadir Kutluca da sanıkların "Size burada ekmek yedirmeyiz, biz kimiz biliyor musunuz" diyerek tehditte bulunduklarını söyledi. Ahmet Kutluca da sanıklardan Ahmet Polat'ın "Burayı yağmalarız" diye tehdit ettiğini, Ahmet Polat'ın fırlattığı bira şişesinin kafasına geldiğini ve arkasından da ateş ettiğini belirtti.
TUTUKLULUK HALLERİ DEVAM
Mahkeme heyeti, sanıkların tahliye taleplerini reddederek tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma ertelendi.
İDDİANAME
Olayla ilgili soruşturmayı tamamlayan İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan iddianamede, 3 Ekim 2022 günü şikayetçilerin bir işyeri önünde bir kadınla tartıştıkları, şikayetçi Ahmet Kutluca'nın olaya müdahil olduğu anlatıldı. Şüpheli Ahmet Polat'ın "Sen kimsin, beni tanıyor musun? Ben Bozo'nun adamıyım, beni buradan çıkartamazsın. Seni öldürürüm, dükkanını yağmalarım, sana burada ekmek yedirmem" diyerek bira şişesini fırlattıp diğer şüpheliyle kaçtıkları belirtildi. Yaklaşık yarım saat sonra her iki şahsın yüzlerinde maskeyle geldikleri, şüpheli Ahmet Polat'ın elindeki silahla şikayetçi Kutluca'ya ateş ettiği, Kutluca'nın işyerine sığındığı, ancak şüphelinin ateş etmeye devam ettiği anlatıldı. Kamera kayıtlarından sanıklara yöneltilen suçlamaların doğru olduğu, olay yerinde 6 boş kovan ve kuru sıkı silah ve buna ait fişek bulunduğu, kurşunun işyeri önündeki su dolabına isabet ettiği kaydedildi. İddianamede, şüpheli Ahmet Polat'ın "Tehdit", "Mala zarar verme", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Ruhsatsız silah bulundurma", "Basit yaralamaya teşebbüs" suçlarından 10 yıl 1 aydan 21 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Diğer şüpheli Abdulhamit Polat'ın ise "Mala zarar verme" ve "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından 9 yıl 4 aydan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
