Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett, yaptığı açıklamada, bu tehditleri en yüksek öncelikli bir ulusal ve iç güvenlik meselesi olarak gördüklerini belirtti.
Savett, İran'ın herhangi bir ABD vatandaşına saldırması halinde ciddi sonuçlarla karşılaşacağı uyarısında bulundu. Buna göre, İran'ın Trump'a hizmet etmeye devam edenler veya daha önce hizmet etmiş olanlar da dahil herhangi bir ABD vatandaşına saldırması durumunda, ağır sonuçlarla karşılaşacağı vurgulandı.
Sözcü Savett, tehditlerle ilgili bilgilerin hızlı bir şekilde Trump'ın güvenlik birimlerine ulaştırıldığını da belirtti. Ayrıca, Başkan Joe Biden'ın gizli servise, eski Başkan Trump'a yönelik tehditleri ele almak için gereken her türlü kaynak ve koruyucu önlemi alması gerektiği yönünde direktif verdiğini aktardı.
Bu açıklamalar, Beyaz Saray'ın İran'ın Trump'a yönelik tehditlerini son derece ciddiye aldığını ve gerekli önlemleri almak için kararlı bir tutum sergilediğini gösteriyor. Özellikle Trump'a sadık kalan veya geçmişte ona hizmet etmiş kişilere yönelik herhangi bir saldırının ciddi sonuçları olacağının vurgulanması, Beyaz Saray'ın bu konudaki hassasiyetini ortaya koyuyor.
Diğer yandan, Başkan Biden'ın gizli servise verdiği direktif de eski Başkan Trump'ın güvenliğine en üst düzeyde önem verildiğini gösteriyor. Tüm bu açıklamalar, Beyaz Saray'ın İran tehditlerini yakından takip ettiği ve gerekli önlemleri almak için kararlı bir şekilde hareket ettiğini ortaya koyuyor.
İran'ın Trump'a Yönelik Tehditleri
İran yönetiminin, eski Başkan Trump'a yönelik tehditlerle ilgili olarak, Beyaz Saray'ın bu kadar yüksek bir alarm seviyesine geçmesi dikkat çekici. Trump, İran ile olan gerginliğin en üst noktaya çıktığı dönemlerde başkanlık yapmıştı ve İran'ın ona yönelik sert açıklamaları ve tehditleri sıklıkla gündeme gelmişti.
Örneğin, Trump'ın İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani'nin öldürülmesi emrini vermesi, İran yönetimi tarafından sert bir şekilde kınanmış ve intikam tehditleri gelmişti. İran, Trump'ın bu kararını "canavarca" olarak nitelendirmiş ve onun "kan dökücü elleri" olduğunu ifade etmişti.
Ayrıca, Trump'ın İran'a yönelik ekonomik yaptırımları artırması ve İran Nükleer Anlaşması'ndan çekilmesi de İran tarafından şiddetle eleştirilmişti. İran yönetimi, bu adımları "terörizmi destekleyen" bir politika olarak değerlendirmiş ve Trump'a yönelik tehditler savurmuştu.
Dolayısıyla, Beyaz Saray'ın İran'ın Trump'a yönelik tehditlerini bu kadar ciddiye alması, geçmişteki gerginlikler ve çatışmalar ışığında değerlendirilmeli. İran yönetiminin Trump'a yönelik sergilediği sert tutum, Beyaz Saray'ın bu konudaki hassasiyetini artırmış olabilir.
Sonuç olarak, Beyaz Saray'ın İran'ın Trump'a yönelik tehditlerini çok ciddi bir şekilde ele aldığı görülüyor. Sözcü Savett'in yaptığı açıklamalar, Beyaz Saray'ın bu tehditleri ulusal güvenlik açısından kritik bir mesele olarak gördüğünü ve gerekli önlemleri almak için kararlı olduğunu gösteriyor.
Özellikle Trump'a sadık kalan veya ona hizmet etmiş kişilere yönelik saldırıların ağır sonuçları olacağının vurgulanması, Beyaz Saray'ın bu konudaki hassasiyetini ortaya koyuyor. Ayrıca, Başkan Biden'ın gizli servise verdiği direktif de eski Başkan Trump'ın güvenliğine en üst düzeyde önem verildiğini gösteriyor.
Tüm bu açıklamalar, Beyaz Saray'ın İran tehditlerini yakından takip ettiği ve gerekli önlemleri almak için kararlı bir şekilde hareket ettiğini gösteriyor. Geçmişteki gerginlikler ve çatışmalar da göz önüne alındığında, Beyaz Saray'ın bu konudaki hassasiyetinin anlaşılır olduğu söylenebilir.
