GÜNDEM

‘Balkanlar’da Alevilik ve Bektaşilik’ Sempozyumu Başladı

Edirne’de iki gün sürecek olan 'Balkanlar’da Alevilik ve Bektaşilik Sempozyumu' başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile Edirne Valiliği iş birliğinde düzenlenen bu önemli etkinlik, Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi’nde gerçekleştiriliyor.

Abone Ol

Sempozyumun açılışına, Edirne Valisi Yunus Sezer, Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Ali Rıza Özdemir, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Makedonya Alevi-Bektaşi İnanç Önderi Zeynel Abidin Tekeshanoski ve Balkanlar ile Edirne’den çok sayıda akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

Alevi-Bektaşi Kültürüne Yönelik Yapılan Çalışmalar ve Gelecek Hedefleri

Açılışta konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Ali Rıza Özdemir, başkanlık olarak yaptıkları önemli çalışmalara değindi. Özdemir, bugüne kadar Türkiye genelinde 2 bin 102 cemevinin tespitini yaparak, bu cemevlerine yönelik hizmet ve destek sağlamak amacıyla önemli adımlar attıklarını söyledi. Ayrıca, 2023 ve 2024 yıllarında 258 milyon liralık bir bütçe ile 355 cemevinin bakım, onarım ve tefrişatının tamamlandığını belirten Özdemir, 2025 yılı için hedeflerinin 500 cemevinin bakım ve onarımını tamamlamak olduğunu vurguladı. Ayrıca, deprem bölgesine öncelik verildiğini ve bu bölgelerdeki 97 cemevinin yenilenmesi için 148 milyon lira bütçe ayrıldığını ifade etti.

Özdemir, cemevlerinde yaşanan elektrik sorununu çözüme kavuşturduklarını, şu an itibarıyla 837 cemevinin aydınlatma giderlerinin Başkanlık tarafından karşılandığını belirtti. Ayrıca, Alevi-Bektaşi kültürü ve geleneğine ilişkin çok sayıda projeyi hayata geçirmeyi planladıklarını, bunlar arasında Alevi-Bektaşi el yazmalarının dijital ortama aktarılması ve Alevi-Bektaşi ansiklopedisinin hazırlanması gibi önemli çalışmaların yer aldığını söyledi. Bu projelerle Alevi toplumunun kültürel mirasının korunmasının ve daha geniş kitlelere tanıtılmasının amaçlandığını belirten Özdemir, "Geleneksel cemleri kayıt altına almak, Alevi-Bektaşi ulularının ve aşıklarının eserlerini yayınlamak gibi projelerimizle, toplumumuzun uzun yıllardır çözülemeyen sorunlarına da kalıcı çözümler getirmeyi hedefliyoruz" dedi.

Milli Birlik ve Beraberlik Vurgusu

Ali Rıza Özdemir, Başkanlık olarak yürütülen çalışmalarda sadece fiziksel yeniliklerin değil, aynı zamanda Alevi-Bektaşi toplumunun gönlüne dokunmayı ve milli birliği pekiştirmeyi amaçladıklarını vurguladı. “Alevi-Bektaşi düşüncesi, kökeni ve özü itibarıyla birbirini tamamlayan iki kardeş yoludur. Birlikte yaşadığımızda, sevgi ve saygı ile büyür ve güçleniriz. Bizim çalışmalarımızın ana motivasyonu, bu kültürün zenginliğini yaşatmak ve toplumların milli birliğini sağlamaktır” dedi.

Balkanlar’ın Kültürel Zenginliği ve Alevilik-Bektaşiliğin Yeri

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Balkanlar’ın tarih boyunca farklı dinlerin, kültürlerin ve medeniyetlerin etkileşimine sahne olduğunu belirterek, bu çeşitliliğin bölgeye zengin bir kültürel mozaik kazandırdığını ifade etti. Hatipler, sempozyumda Alevi-Bektaşi düşüncesinin, kültürünün ve insanı kavrayışının akademik bir bakış açısıyla derinlemesine inceleneceğini söyledi. Edebiyat, müzik, mimari ve sosyoloji gibi birçok alanda Alevilik ve Bektaşiliğin Balkanlar’daki yeri ve önemi üzerine kapsamlı çalışmaların yapılacağına dikkat çeken Hatipler, sempozyumun bölgedeki kültürel anlayışa önemli katkılar sağlayacağını belirtti.

Edirne Valisi Yunus Sezer’den Tarihi ve Kültürel Perspektif

Edirne Valisi Yunus Sezer de açılışta yaptığı konuşmasında, Balkanlar’ın tarih boyunca yıkılmayan büyük bir medeniyet mirası bıraktığını vurgulayarak, "Balkanlar, bizlere sadece fiziksel bir miras değil, aynı zamanda insanlığa medeniyet ve adalet değerlerimizi sunma fırsatı tanımıştır. İnsanların birbirleriyle kavga etmek yerine huzur içinde yaşadığı dönemi hatırlatmalıyız. Bugün bile, Macaristan’daki Gül Baba türbesinde gül yapraklarının döküldüğünü ve her milletin insanının bu türbeyi ziyaret ettiğini görüyoruz. Bizim bu değerleri kaybetmeden korumamız gerekiyor" dedi. Ayrıca, bu tür sempozyumların, sahip olduğumuz kültürel mirası hatırlamak ve bunu dünya ile paylaşmak adına büyük bir fırsat sunduğuna dikkat çekti.

'Balkanlar’da Alevilik ve Bektaşilik Sempozyumu' yalnızca akademik bir etkinlik olmanın ötesinde, Alevi-Bektaşi kültürünün derinlemesine incelendiği ve bu kültürün Balkanlar’daki yeri üzerine kapsamlı tartışmaların yapıldığı önemli bir buluşma oldu. Etkinlik, aynı zamanda bölgesel bir dayanışma ve kültürel zenginlik anlayışının pekiştirilmesine katkı sağladı.