Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Balkan coğrafyasına gittiğinizde, soydaşlarımızın Türkiye'nin geldiği durumdan, güçlü Türkiye'den, Sayın Cumhurbaşkanımız gibi güçlü bir liderden ne kadar memnun olduğunu çok kolay görebilirsiniz. İşte biz aslında şimdiye kadar uyguladığımız politikaları 14 Mayıs'tan sonra çok daha güçlü bir şekilde, çok daha etkili bir şekilde inşallah uygulamaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken, Balkan coğrafyasındaki soydaşlarımızın da yüzyılını hep beraber inşa edeceğiz” dedi.
AK Parti'nin Bursa 2'nci bölge milletvekili adayı da olan Bakan Varank, seçim çalışmaları kapsamında, Rumeli ve Balkan Türkleri ile bir araya geldi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Rumeli ve Balkan Dernekleri Buluşması’nın ardından Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Arasında İş Birliği Geliştirmeye Yönelik Protokol İmza Töreni gerçekleştirildi. Törene, Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka da katıldı. Programın açılışında konuşan Bakan Varank, “Ülkemizin, bölgemizin ve dünyanın mevcut sorun alanlarına ve gelecekte ortaya çıkabilecek sınamalara karşı, etkin çözümler üretebilecek bir sivil toplum yapısına kavuşabilmek, bizim hükümetlerimizin en önemli gündem maddelerinden bir tanesiydi. Türkiye Yüzyılı’nda güçlü sivil toplum, güçlü Türkiye anlayışı çerçevesinde sivil toplumu daha da güçlendirerek demokrasimizi de aslında tahkim etmek istiyoruz. Sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine başvurmak ve çözüm önerilerini yerinde dinlemek için sadece son 3 yılda hükümetimize bağlı bakanlıklardaki arkadaşlarımız 9 bine yakın STK ziyareti gerçekleştirdi. Son 5 yılda sivil toplum kuruluşlarının 2 bine yakın projesine, 200 milyon liranın üzerinde hükümet olarak kaynak aktardık. Yine hükümet olarak güçlü sivil toplumu tesis ederken bize rehberlik edecek sivil toplum strateji belgesi ve eylem planı çalışmalarında da sona yaklaştık. Sivil toplum kuruluşlarımızın projelerini elbette desteklemeye devam edeceğiz. Bu doğrultuda yurt dışındaki vatandaşlarımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki temsilini de güçlendireceğiz. Bununla ilgili zaten vaatlerimizi biz seçim beyannamemize koyduk. Vatandaşlarımızın çifte vatandaşlık hakkını destekleyerek hem Türkiye'de hem bulundukları ülkelerde vatandaşlık haklarından yararlanmaları için, gerekli yasal ve diplomatik adımları atmaya devam edeceğiz. Özellikle son dönemde, yurt dışından Türkiye'ye araçlarıyla gelen vatandaşlarımızın bir talebi var. Hepiniz bu talebi biliyorsunuz. Geçici ithalat kapsamında Türkiye'ye getirilen araçların, kalma süresini tamamladıktan sonra tekrar Türkiye'ye dönebilmeleri için biliyorsunuz 185 gün yurt dışında beklemeleri gerekiyordu. Bu sürenin kısaltılmasıyla ilgili de şu anda gerekli bakanlıklarımız çalışmalarına başladılar. Ve tabii ki önümüzdeki dönemde özellikle Kosova'da serbest dolaşımla ilgili yasal mevzuat da gündeme geldi. Oradaki değişiklikle birlikte aslında Kosova'da da bağlarımızı çok farklı bir şekilde önümüzdeki dönemde güncellemiş olacağız” dedi.
‘GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE SOYDAŞLARIMIZ İÇİN DE ÇOK ÖNEMLİ’
Hükümetleri döneminde sadece Türkiye’nin değil Balkanlar’ın istikrarı için de çalıştıklarını vurgulayan Bakan Varank, şunları söyledi:
“Tarih içinde teşekkülü ve diğer kültür ve medeniyetlerle etkileşimi münasebetiyle çok az millete nasip olacak bir mirasa sahibiz. Farklı coğrafyalarda asırlara yaslanan bir tarihe sahip aziz milletimiz Anadolu'da kök salsa da Orta Asya'dan Balkanlar'a, Kafkaslar'dan Arap Yarımadası’na, Afrika'dan Hint Denizi'ne kadar üç kıtada ortak bir medeniyet mirasının oluşmasını sağladı. Sahip olduğumuz bu büyük tarih, kültür ve medeniyet mirasına hakkıyla sahip çıkmamız gerekiyor. İşte bu sebeple sorumluluk üstlendiğimiz her yerde ve her alanda, Cumhurbaşkanımızın da sıklıkla söylediği gibi kökü mazide olan ati anlayışıyla hareket etmeye çalışıyoruz. Medeniyet inşa etmek, cihan devleti olmak elbette kolay bir iş değil. Bu manada Balkanlar'da barış ve istikrarın muhafaza edilmesine her zaman büyük bir önem atfettik. Şu anda da bu doğrultuda bütün politikalarımızı yine yönetmeye çalışıyoruz. Bugün Türkiye'nin farklı illerinde milyonlarca Balkan kökenli vatandaşımız yaşıyor. Balkan coğrafyasında ise halen 10 milyondan fazla soydaşımız, akrabamız hayatını sürdürüyor. Bu nedenle güçlü bir Türkiye, bizler için olduğu kadar orada yaşayan soydaşlarımız için de elbette çok önemli. Biz sadece kendi sınırlarımız içerisinde huzuru ve refahı sürdürmek için çalışmıyoruz. Başta Evlad-ı Fatihan olmak üzere bugün sınırlarımız dışında olan, ancak kalpleri her daim bizimle atan soydaşlarımızın, akrabalarımızın huzur ve refahını da düşünüyoruz. Ve inşallah önümüzdeki dönemde de aynı anlayışla biz yolumuza devam etmek istiyoruz.”
‘KARDEŞLERİMİZE, SOYDAŞLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ’
Balkanlar’da sağlanan barış ve istikrarın devamının da 14 Mayıs seçimlerinden geçtiğini söyleyen Bakan Varank, “Balkan coğrafyasına gittiğinizde hele ki Sayın Cumhurbaşkanımızla oralarda bir seyahate katılırsanız aslında o coğrafyada soydaşlarımızın Türkiye'nin geldiği durumdan, güçlü Türkiye'den, Sayın Cumhurbaşkanımız gibi güçlü bir liderden ne kadar memnun olduğunu çok kolay görebilirsiniz. İşte biz aslında şimdiye kadar uyguladığımız politikaları 14 Mayıs'tan sonra çok daha güçlü bir şekilde, çok daha etkili bir şekilde inşallah uygulamaya devam edeceğiz. Bugün Balkan coğrafyasına gidip, ‘Bundan 20 sene önce mi kendinizi güvende hissediyordunuz? Bundan 20 sene önce mi bu sokaklarda gururla dolaşıyordunuz? Yoksa Türkiye güçlendikten sonra mı, Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'de başbakan, cumhurbaşkanı olduktan sonra mı kendinizi güvende hissediyorsunuz?’ diye sorabilirsiniz. Alacağınız cevap belli. İşte Allah'ın izniyle biz o coğrafyayı asla terk etmeyeceğiz. Kardeşlerimize, soydaşlarımıza sahip çıkacağız. Ve inşallah Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken işte Balkan coğrafyasındaki soydaşlarımızın da yüzyılını hep beraber inşa edeceğiz. Biz soydaşlarımızı hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Kökleri asırlar öncesine uzanan bir ecdadın torunları olarak, Balkanlar'ın mirasını yaşatmak için çok önemli çalışmalara, gayretlere imza attık. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde artık vatandaşlarımızın haklarını bütün uluslararası mecralarda çok daha güçlü bir şekilde savunabiliyoruz. Birleşmiş Milletler'in kürsüsünden sadece Balkan coğrafyası için değil, dünyanın bütün mazlum milletleri için sesimizi yükseltebiliyoruz. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Maarif Vakfı'yla başta Balkan coğrafyası olmak üzere, dünyanın her bölgesindeki vatandaşlarımız ve soydaşlarımız için faaliyetler yürütüyoruz. Ecdat yadigarı eserleri muhafaza etme ve restore etmenin yanı sıra eğitim, sanat, kültür, tarih ve ekonomik alanlarda iz bırakan projelere imzalar atıyoruz. Allah izin verirse soydaşlarımıza sahip çıkmaya, tüm dünyada mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz. Ve inşallah bu yolculukta sizlerle beraber çok daha müreffeh, çok daha başarılı günleri hep birlikte göreceğiz” diye konuştu.
‘KOSOVA’NIN HUZURU, BALKANLAR VE AVRUPA’NIN İSTİKRARI ANLAMINA GELİYOR’
Kosova’nın Balkan coğrafyasındaki önemine dikkat çeken Varank, Kosova’nın uluslararası alanda hak ettiği konuma ulaşması için çalışmalarını sürdüreceklerini belirterek şöyle konuştu:
“Bölgedeki diğer ülkelerle birlikte Kosova'yla da bir dönem ortak bir tarihi ve kaderi paylaştık. Kosova'da bugün sayıları azımsanmayacak bir Türk toplumu var. Türkiye'de ise çok sayıda Kosova kökenli vatandaşımız var. Kosova'nın tüm komşularıyla barış ve huzur içinde ilişkiler geliştirilmesine büyük bir önem veriyoruz. Kosova'nın uluslararası alanda hak ettiği konuma erişmesi için müşterek gayretlerimizi sürdürüyoruz. Bu minvalde Kosova'nın, NATO, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği üyelik vizyonunu da Türkiye olarak destekliyoruz. Kosova'nın huzur ve refahı aynı zamanda Balkanlar'ın ve Avrupa'nın istikrarı anlamına geliyor. TİKA bugüne kadar 700’e yakın proje vasıtasıyla yaklaşık 100 milyon avroluk bir kaynağı Kosovalıların hizmetine sundu. İşte birazdan Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanlığıyla iş birliğimizi geliştirmeye yönelik bir mutabakat zaptını imzalayacağız. Bölgesel kalkınma alanında hem masada hem de sahada oldukça yoğun çalışan bir bakanlığız. Çok ciddi mesai harcıyoruz. Biz bakanlık olarak, bölgesel kalkınma alanında edindiğimiz tecrübenin paylaşılıp çoğalmasını, paydaşlar arasında iletişimin güçlenerek, yeni iş birliği kapılarının aralanmasını oldukça arzu ediyoruz. Bugün bir araya gelmemize vesile olan, uzun süredir devam eden teknik ziyaretler sonucunda üzerinde mutabık kaldığımız, imzalayacağımız anlaşmayla öncelikle bölgesel kalkınma alanında ortak bir çalışma grubu kuracağız. Sahip olduğumuz bilgi, tecrübe ve iyi uygulamaları Kosovalı muhataplarımızla paylaşacağız. Ortak proje geliştirme ve uzman değişimi programları başlatacağız. Bu konulara ilave olarak Teknoparklar, Ar-Ge ve yenilik merkezleri arasında ortak projeler geliştireceğiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, görev alanımızdaki konular itibariyle Kosova'yla her türlü iş birliğine açığız. Kosovalı kardeşlerimizin refahını arttıracak. Kıymetli projeleri el birliğiyle önümüzdeki dönemde de hayata geçirmeye devam edeceğiz. Bu vesileyle imzalayacağımız mutabakat zaptının ülkelerimiz açısından hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.”
Bakan Varank’ın ardından konuşan Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka ise Türkiye’nin, Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olduğunu ifade ederek, “2008 yılından itibaren, bağımsızlığı ilan ettiğimiz andan itibaren Türkiye Cumhuriyeti, Kosova'yı ilk tanıyan ülke. Bu tanıma, tabii ki rastgele bir tanıma değil. Doğal bir tanıma değil. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özel gayretleriyle, özel istemleriyle yapılan bir tanıma. Ben buradan kendilerine bir kez daha Kosova adına teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum” dedi.
’14 MAYIS’TAKİ SEÇİM, KOSOVA İÇİN DE BİR SEÇİM’
14 Mayıs seçimlerini işaret eden Damka, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye Cumhuriyeti, Kosova'nın savunmasından tutun ekonomik kalkınmasına, kültürel alanlara kadar bir sürü, bir dizi anlaşmayla desteklerine devam etmektedir. Tabii Balkanlar'la olan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilişkileri her zaman ve her geçen gün daha da artarak devam ediyor. İstikrarlı bir Balkanlar için tabii ki güçlü bir Türkiye'ye ihtiyaç var. Ve bu güçlü Türkiye sayesinde bugün Balkanlar daha istikrarlı, daha müreffeh ve daha kalkınmış. Bu yüzden bizim için vatan Kosova ise ana vatanımız Türkiye. Her ne kadar bu seçimler Türkiye'de oluyorsa, Balkanlar’ın kalbi ve gözü 14 Mayıs'ta. Bazen Cumhurbaşkanımız şunu ifade ediyor, ‘Dünya beşten büyüktür’. Biz hep şunu da diyoruz, Türkiye Türkiye'den büyük. O yüzden Türkiye'nin güçlü olması, Türkiye'nin güçlü bir lider arkasında durması, bizlerin güçlü bir şekilde Balkanlar'da olmamıza bir sebep. Dolayısıyla bu 14 Mayıs'ta yapacağınız seçim sadece kendiniz için değil, bizim için de bir seçim. Kullanacağınız oy, bizim için de kullanacağınız bir oy. Dolayısıyla bizler bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan memnun kıldık. İnşallah bundan sonraki süreçte de kendisiyle Balkanlar'ın daha müreffeh, daha gelişmiş, daha kalkınmış bir şekilde yanımızda olmasını hep birlikte canı gönülden diliyorum.”
Sözü Türkiye’nin otomobili Togg’a da getiren Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, “Sayın Bakanıma da teşekkür ediyorum. Bugün Türklerin gururu olan o güzelim arabayı, Togg’u sürme fırsatına sahip oldum. Kendine de teşekkür ediyorum. Bakanım inşallah en kısa zamanda Kosova'da bu Togg’ları göreceğiz. Bunun sözünü de sizden istiyoruz” dedi.