Bakan Tunç, bu tür saldırıların Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gibi milli iradenin tecelligahı olan bir kurumda meydana gelmesinin tüm ülkeyi derinden üzdüğünü ifade etti. Demokrasilerde şiddetin hiçbir şekilde yerinin olmadığını belirten Tunç, bu tür saldırıların kabul edilemeyeceğini ve her bireyin görüşlerini özgürce dile getirebilmesi gerektiğini ancak fiziki saldırıların asla hoşgörülmemesi gerektiğini söyledi.
Ankara Hakimevi'nde düzenlenen "Kadınların Adalete Erişiminin Güçlendirilmesi Paneli"nde konuşan Bakan Tunç, kadınların adalet sistemine erişimini engelleyen tüm engellerin aşılmasının toplumsal yapıyı güçlendireceğine dikkat çekti. Kadınların tarih boyunca toplumu inşa eden önemli bir rol üstlendiğini belirten Tunç, son 22 yılda Türkiye'de kadın hakları konusunda önemli adımlar atıldığını ve bu adımların devam edeceğini vurguladı. Kadına yönelik şiddetin insanlık suçuna dönüştüğünü belirten Tunç, bu şiddet karşısında dimdik durmanın hem kişisel hem de kurumsal bir sorumluluk olduğunu ifade etti. Kadına yönelik şiddeti insanlığa yapılmış bir ihanet olarak gördüğünü söyleyen Tunç, bu alandaki hukuki düzenlemelerle kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik kararlı çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti.
Bakan Tunç, eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki'nin "Yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" ve "Yargı organlarını alenen aşağılama" suçlarından tutuklanmasıyla ilgili de açıklamalarda bulundu. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle başlatılan adli soruşturmaların, suç teşkil edip etmediğini değerlendirecek olan yargı mensupları olduğunu belirtti. Mahruki'nin paylaşımlarında seçimlerin sahtekarlıkla kazanıldığına dair ifadeler yer aldığını, bunların tehlikeli ve suç teşkil eden açıklamalar olduğunu söyledi. Bakan Tunç, Türkiye'deki seçimlerin dünyanın en şeffaf seçimleri olduğunu ve yargının bu açıklamalara ilişkin değerlendirmelerini yapacağını ifade etti.
İçişleri Bakanı'na yönelik sözlü ve fiili saldırılarla ilgili olarak da Tunç, bu tür çirkin eylemlerin demokrasilere zarar verdiğini belirterek, bunun yeri ve zamanı olmadığını söyledi. Bakan Tunç, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaşanan gerginlikte İçişleri Bakanı'na yönelik yapılan fiili saldırıların kabul edilemez olduğunu ve Türkiye'deki demokrasiyi zedeleyen bu tür eylemlerle hiçbir yere varılamayacağını belirtti.
Yasa dışı bahis ve kumarla mücadele konusunda da konuşan Bakan Tunç, bu tür suçlarla etkin mücadele edilmesi gerektiğini belirtti. Gençleri ve çocukları korumanın öncelikli hedef olduğunu ve yargının bu alandaki etkin mücadelesinin devam edeceğini söyledi. Ayrıca, yasa dışı bahisle ilgili yapılan adli soruşturmaların dikkatle takip edilmesi gerektiğini, kim olursa olsun bu tür suçları işleyenlerin cezalandırılacağını ifade etti.
Milliyetçi Hareket Partisi'nde yaşanan istifalarla ilgili herhangi bir soruşturma olmadığını belirten Tunç, bu konuda yapılan açıklamaların partisinin iç işleyişiyle ilgili olduğunu ve yargının herhangi bir müdahalede bulunmadığını belirtti.
Son olarak, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında başlatılan soruşturmalara değinen Bakan Tunç, Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanına yönelik hakaretleri nedeniyle hakkında soruşturma ve kovuşturmaların yapıldığını söyledi. Bakan Tunç, bu soruşturmaların da yargı tarafından değerlendirileceğini ve siyasetin karalama yoluyla değil, yapıcı bir şekilde yapılması gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu'na yönelik 9 dava ve 5 soruşturma bulunduğunu ve bu süreçlerin yargı tarafından dikkatle ele alınacağını ifade etti.