Tekin, bu ülkede "tek sorunun başörtüsü olmadığını" belirterek, imam hatip lisesi mezunu olmak gibi durumların da bir "problem" olarak görüldüğünü, hatta akademik başarılarına bakılmaksızın bu kişilerin "refüze edildiği" bir dönemi yaşandığını aktardı.  Ayrıca, lise tercihlerinden dolayı bazı öğrencilerin rakiplerinden geri koşullarda rekabet etmek zorunda kaldığını da vurguladı.

Bakan Tekin, özellikle 2011 yılında yapılan düzenlemelerle, bu tür problemlerin aşıldığını ve Türkiye'nin "evrensel laiklik anlayışı ile bağdaşır, özgür bir Türkiye noktasına" geldiğini ifade etti.  Yani, geçmişte yaşanan bazı kısıtlamalar ve ayrımcı uygulamaların ortadan kalktığını, eğitimde ve toplumsal hayatta daha özgürlükçü bir anlayışın hakim olduğunu savundu.

Tekin'in açıklamaları, Türkiye'de laiklik anlayışının geçirdiği dönüşümü ve eğitim alanındaki bazı uygulamaların değişimini yansıtıyor. Bakan, Türkiye'nin artık "evrensel laiklik" ilkesiyle uyumlu, özgürlükçü bir yapıya kavuştuğunu iddia ediyor. Ancak, bu konudaki tartışmalar ve görüş ayrılıkları devam etmektedir. 

MEB’den Velilere Yönelik 'Ebeveyn Okulu' Kursları Başlıyor MEB’den Velilere Yönelik 'Ebeveyn Okulu' Kursları Başlıyor

Tartışmalar ve Farklı Bakış Açıları

Tekin'in açıklamaları, Türkiye'deki laiklik tartışmalarının önemli bir parçasını oluşturuyor. Laiklik kavramı, ülkede uzun yıllardır tartışılan ve farklı yorumların yapıldığı bir konu. 

Bazı kesimler, Tekin'in ifade ettiği gibi, Türkiye'nin "evrensel laiklik" ilkesine uygun, özgürlükçü bir noktaya geldiğini savunurken; diğer kesimler, laikliğin zaman içinde daha dar bir anlayışa evrildiğini ve kimi kısıtlamaların hala devam ettiğini öne sürüyor. 

Örneğin, başörtüsü yasağının kaldırılması, imam hatip okullarına yönelik uygulamaların değişmesi gibi gelişmeler, laikliğin daha özgürlükçü bir yorumuna işaret ederken; kamuda başörtüsü gibi konulardaki tartışmalar, laikliğin hala kısıtlayıcı bir şekilde algılandığını gösteriyor. 

Ayrıca, eğitim sistemindeki uygulamalara dair eleştiriler de devam ediyor. Bazı kesimler, hala belirli tercihler nedeniyle öğrencilerin ayrımcılığa uğradığını, fırsat eşitliğinin tam olarak sağlanamadığını savunuyor. 

Sonuç olarak, Tekin'in açıklamaları Türkiye'deki laiklik tartışmalarının güncel bir yansımasını oluşturuyor. Ancak, bu konudaki farklı bakış açıları ve eleştiriler de göz ardı edilmemeli. Laiklik anlayışının ve uygulamalarının hala tartışmalı bir konu olduğu açık. 

Kaynak: DHA