Bakan Tekin, bu dönüşümün, eğitimde daha etkin ve çağın ihtiyaçlarına uygun bir yabancı dil öğretimi modeli geliştirmeyi hedeflediğini ifade etti. Ankara'da, Avrupa Birliği (AB), Avrupa Konseyi ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğinde yürütülen 'Türkiye'de Yabancı Dil Eğitimi'nde Kalitenin Yükseltilmesi Projesi'nin açılış toplantısına katılan Tekin, bu tür projelerin eğitim sistemini çağdaş bir seviyeye taşımayı amaçladığını söyledi.
Toplantıya Bakan Tekin'in yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lutfihak Alpkan, Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Cihad Demirli, Avrupa Konseyi Demokrasi Direktörü Matjaz Gruden ve AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski gibi isimler de katıldı.
Eğitimde Değişen İhtiyaçlara Yanıt
Bakan Tekin, yabancı dil öğretiminin evrim geçirdiğine dikkat çekerek, geçmişte iletişimin çoğunlukla yazılı metinler aracılığıyla yapıldığını, ancak günümüzde sosyal medyanın ve görsel-işitsel medyanın yaygınlaşmasıyla, iletişimin daha çok sözlü becerilerle ve karşılıklı anlayışla gerçekleştiğini vurguladı. Bu yeni iletişim ortamının, yabancı dil öğretiminde farklı bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Tekin, eğitim müfredatlarının da bu ihtiyaçlara göre şekillendirilmesi gerektiğini söyledi.
Tekin, "Eğitim sistemimizde ve müfredatlarımızda yaptığımız bu değişikliklerle, öğretmenlerimizin öğrencileriyle daha etkileşimli bir biçimde yabancı dil öğretmesi için gerekli ortamları sunmayı amaçlıyoruz. Öğrencilerin yalnızca yazılı dil bilgisiyle değil, konuşarak, sosyal medya aracılığıyla etkileşimde bulunarak dil öğrenmeleri gerektiğine inanıyoruz" dedi. Bu noktada, iletişim becerilerinin ön plana çıkmasının, yabancı dil öğretimini daha etkili kılacağını belirtti.
Yabancı Dil Öğretiminin Dört Temel Beceriye Dayalı Değerlendirilmesi
Bakan Tekin, yabancı dil öğretiminde ölçme ve değerlendirme mekanizmalarının da geliştirildiğini, artık öğrencilerin dil becerilerinin dört temel beceri (dinleme, konuşma, yazma ve okuma) üzerinden değerlendirileceğini ifade etti. Bu kapsamda, özellikle ilkokul 5. sınıflarda yoğunlaştırılmış yabancı dil sınıflarına başlandığını, 2023 sonbaharında başlatılan çoklu yabancı dil sınıfları pilot uygulamalarının sonuçlarıyla birlikte daha geniş bir uygulama yapılacağını belirtti. Bakan Tekin, Türkiye'deki yabancı dil öğretiminin bu uygulamalarla çok daha farklı bir boyuta taşınacağına olan inancını yineledi.
Evrensel Barış İçin Yabancı Dil Eğitimi
Bakan Tekin, yabancı dil eğitimine yalnızca dil bilgisi öğrenimi olarak bakılmaması gerektiğini vurgulayarak, dil öğretiminin dünya barışına, hoşgörüye ve demokrasi kültürünün güçlendirilmesine katkı sağladığını söyledi. "Yabancı dil eğitimi, sadece bir dil öğrenme süreci değil, aynı zamanda küresel anlamda insan hakları, adalet, barış ve özgürlük gibi evrensel değerlere katkıda bulunma sürecidir," diyen Tekin, eğitim sisteminin bu perspektifte şekillendirilmesi gerektiğini belirtti. Yabancı dilin, öğrencileri çağdaş dünyada daha iyi bir şekilde yetiştirmek ve dünya barışını sağlamak adına önemli bir araç olduğunu ifade etti.
Bakan Tekin, eğitim sisteminde yaptıkları tüm bu yeniliklerin, çocukların evrensel değerlere sahip bireyler olarak yetişmesini sağlamayı amaçladığını, dolayısıyla yabancı dil eğitiminin bu misyonun önemli bir parçası olduğunu vurguladı. Yabancı dil öğretiminin güçlendirilmesiyle, öğrencilerin yalnızca dil öğrenmekle kalmayıp, küresel sorunları anlama ve çözme noktasında da donanımlı bireyler olarak yetişeceklerini belirtti.
Türkiye'de Yabancı Dil Eğitiminin Geleceği
Son olarak, Bakan Tekin, çoklu yabancı dil sınıfları uygulamasının ve bu tür projelerin, Türkiye'deki yabancı dil öğretiminin yapısal olarak dönüşmesini sağlayacağını ve öğrencilerin dil öğrenme sürecine daha etkileşimli, modern bir bakış açısı kazandıracağını belirterek, bu değişimin Türkiye'nin eğitim sisteminde önemli bir yere sahip olacağına olan inancını yineledi.
