Bakan Şimşek, yıllık cari açığın ağustosta yaklaşık 15 milyar dolara gerilediğini ve eylül ayında benzer seviyelerde gerçekleşmesini beklediklerini belirtmiştir. Böylece üçüncü çeyrekte yıllık cari açığın milli gelire oranının yüzde 1,5'in altına gerilemesinin öngörüldüğü ifade edilmektedir.
Cari açıktaki bu gerilemenin, dış finansman ihtiyacını azaltarak makro finansal istikrarı desteklediği ve temel hedef olan kalıcı fiyat istikrarına önemli katkı sağladığı vurgulanmıştır. Yani cari açıktaki iyileşmenin, Türkiye ekonomisi açısından olumlu sonuçlar doğurduğu anlaşılmaktadır.
Bakan Şimşek, eylül ayında yıllık dış ticaret açığının da geçen yılın mayıs ayına göre 43 milyar dolar azalarak 79 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirtmiştir. Bu veriler, dış ticaret dengesi ve cari işlemler dengesindeki iyileşmeye işaret etmektedir.
Cari açık, bir ülkenin dış ödeme dengesi açısından önemli bir göstergedir. Cari açığın yüksek olması, o ülkenin dış finansman ihtiyacını artırarak ekonomik kırılganlığını artırabilmektedir. Bu nedenle, Türkiye ekonomisi açısından cari açıktaki gerileme olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir.
Bakan Şimşek'in açıklamaları, Türkiye'nin cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi ve bunun ekonomi üzerindeki olumlu etkilerini vurgulamaktadır. Ancak, cari açığın seyrini etkileyen pek çok faktör olduğu için, bu olumlu trendin devam edip etmeyeceği konusunda daha uzun vadeli değerlendirmeler yapmak gerekmektedir.
