Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen İstanbul Güvenlik Forumu (İGF) Beşiktaş'taki bir otelde başladı. Forumun açılış konuşmasını Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun yaptı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da programın açılışına canlı bağlantı ile katıldı.  Aralarında siyasetçi, politika yapıcı, akademisyen, uzman, gazeteci ve uluslararası kuruluşların temsilcilerinin bulunduğu yerli ve yabancı konuşmacının yer aldığı uluslararası forum, yarın da devam edecek. Güvenlik kavramının tüm yönleriyle ele alınacağı forum ile uluslararası güvenlik yönetimi konusunda bir farkındalık oluşturulması, uluslararası iş birliklerinin artırılmasına yönelik bir bakış açısı geliştirilmesi ve güvenlik riskleriyle çok yönlü mücadelede izlenebilecek yolların ele alınması amaçlanıyor. 

SAVUNMA SANAYİNİ ÖNCELİKLİ SAHALARDAN BİRİ OLARAK BENİMSEDİK 

Yolda Yatan Köpeği Ezen Sürücü Yakalandı Yolda Yatan Köpeği Ezen Sürücü Yakalandı

Foruma Antalya'dan bağlanan Bakan Çavuşoğlu, “Güvenlik krizi dediğimizde artık geleneksel kalıplara girmeyen konuları da dikkate almak zorundayız. Düzensiz göç, salgın, iklim değişikliği, gıda ve enerji kriziyle atık sorunu gibi konular sınır tanımadan, gelişmiş, az gelişmiş demeden, bütün ülkeler için güvenlik sınamaları yaratıyor. Mevcut koşullarda güvenliği temin etmenin 3 yolu bulunduğunu düşünüyorum. İlki, ülkenizi tüm unsurlarıyla beraber güçlü, caydırıcı ve dayanıklı tutabilmeniz. Güçlü güvenlik güçleri ve dayanıklı toplum etkin yönetimle bir araya geldiğinde başarı da kendiliğinden geliyor. Bu yüzden savunma sanayini öncelikli sahalardan biri olarak benimsedik. Bugün Bayraktar, Suriye, Libya, Ukrayna ve Karabağ dahil birçok ülkede ses getiriyorsa adına Ukrayna'da şarkılar besteleniyorsa, insansız muharip uçağımız Kızılelma planlanandan önce hava testlerine başlayabildiyse, dünyanın ilk SİHA gemisi TCG Anadolu denize indirilebildiyse, Atak II helikopterini havada ilk jet motorlu uçağımız Hürjet'i pistte, Altay tankını sahada görebildiysek savunma sanayiinde yüzde 80 millilik oranına ulaşabildiysek, herkese Türkiye'nin geldiği noktayı alkışlamak düşer" diye konuştu.  

TÜRKİYE'NİN NATO'YA GÜÇ KATTIĞI AŞİKAR 

Teknolojik silah ve mühimmatı öncelikle kendi savunmamız için yaptığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Türkiye'nin savunmasının NATO'nun savunması olduğunu da biliyoruz. Güvenliği temin etmenin ikinci yolu müşterek güvenliğin hem öznesi hem de tamamlayıcı unsuru olabilmekten geçiyor. Bu bağlamda NATO soğuk savaş ve sonrasında olduğu gibi hal tek ve başat aktör olmaya devam ediyor. Diğer bazı kuruluşlar NATO'dan rol çalmaya dönük eylem ve söylemler içine girseler de NATO'nun transatlantik güvenliğindeki asli konumunun aşındırılmasının mümkün olmadığını görüyoruz. Biz Türkiye olarak NATO'ya ciddi katkı sağlıyoruz, sağlamaya devam edeceğiz. Türkiye'nin NATO'ya güç kattığı aşikar. Türkiye'nin meselelerinin de NATO'nun meselesi olarak görülmesinin bir o kadar aşikar olması gerektiğini söylüyoruz" dedi. 

6 YILDA 17 BİN TERÖRİSTİ ETKİSİZ HALE GETİRDİK  

Bakan Çavuşoğlu, “Terörizm NATO'nun karşısındaki iki temel tehditten biri ve tüm müttefikler de bu belayla mücadelede yek vücut olabilmelidir. Terörizmle sahada samimiyetle mücadele eden ülke Türkiye'dir. Suriye'de yürüttüğümüz operasyonlarda 6 yılda 17 bin teröristi etkisiz hale getirdik. DEAŞ'ın sözde liderine yönelik Suriye'de gerçekleştirdiğimiz operasyon bu kararlı mücadelenin son örneğidir. Adı sanı ne olursa olsun, bütün terör örgütleriyle mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Terörle mücadelede tek gerçek ortağınız Türkiye, Türk Devleti ve güvenlik güçleridir. Müttefikinizin vatandaşlarını, Avro-Atlantik güvenliği sağlamak için omuz omuza mücadele verdiğiniz askerlerini şehit eden bir terör örgütü asla meşru bir ortak olamaz" dedi. 

HUZUR İKLİMİNİ HAKİM KILMAK İÇİN ARABULUCULUK YAPIYORUZ 

Bakan Çavuşoğlu, “Avrupa Güvenlik Mimarisinin arzu ettiğimiz düzeyde işlemediği açık. NATO'nun en ağırlıklı ve en stratejik önem taşıyan müttefikleri arasında en önlerde yer alan Türkiye'nin transatlantik güvenliğe katkıları hayati önem taşıyor. Güvenliği temin etmenin üçüncü yoluysa güvenliğe geniş bir perspektiften bakmak ve etkin, çok taraflılık ile çözüm geliştirmektir. Bugün Türkiye olarak savaştan kaçan milyonlarca insana bir yandan ev sahipliği yaparken diğer taraftan terörden arındırdığımız bölgelere gönüllü, onurlu ve güvenli geri dönüşleri sağlıyoruz. Somali'den Sudan'a ve Filipinler'e çatışmaların barışçıl çözümünü sağlamak güvenlik ve huzur iklimini hakim kılmak için arabuluculuk yapıyoruz. Bugün Türkiye tüm güç unsurlarını birlikte kullanan akil, müşfik, erdemli ve müessir bir güçtür" diye konuştu.