Bakan Bolat, 2053 yılına kadar net sıfır karbon hedefini belirleyerek, bu hedefle uyumlu olarak Yeşil Mutabakat Eylem Planı'nı uygulamaya koyduklarını belirtti. Bu plan çerçevesinde, özellikle ihracatçı firmaların uluslararası standartlarla uyum sağlaması için kapsamlı destekler sunulduğuna dikkat çekti. Bakan, bu süreçte, şirketlerin enerji verimliliğini artırmalarının, kaynakları daha etkin kullanmalarının ve dijital dönüşüm sürecine girmelerinin teşvik edilmesinin önemine değindi.
İklim Değişikliği ve Küresel Ticaretin Dönüşümü
Bakan Bolat, iklim değişikliği ve bunun sürdürülebilir kalkınma üzerindeki etkilerinin, insanlık için en büyük sınavlardan biri olduğunu belirtti. Ticaretin küresel ölçekte önemli bir dönüşüm geçirdiğine ve karbon ayak izini azaltmaya yönelik standartlar ve düzenlemelerin etkisinin giderek arttığına dikkat çekerek, “Bu dönüşüm, ekonomilerimiz için fırsatlar yaratırken aynı zamanda üretim süreçlerimizi daha verimli hale getirecek. İhracatımızın sürdürülebilir bir şekilde büyümesine katkı sağlayacak bir süreçten bahsediyoruz,” dedi. 2019 yılında Avrupa Birliği (AB) tarafından açıklanan Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın ardından Türkiye’nin de Paris Anlaşması’nı onaylayarak bu sürece dahil olduğunu aktaran Bakan Bolat, “Hükümetimiz, 2053 yılına kadar net sıfır karbon hedefini benimsedi ve bu doğrultuda Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nı hayata geçirdi,” ifadelerini kullandı.
Yenilenebilir Enerjiye Yatırım ve Türkiye'nin Temiz Enerji Stratejisi
Bakan Bolat, Türkiye'nin 20 yıl önce neredeyse hiç konuşulmayan yenilenebilir enerji alanlarında büyük atılımlar yaptığını belirterek, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ve jeotermal enerji gibi temiz enerji kaynaklarında kaydedilen büyük ilerlemeleri vurguladı. Bu kaynakların, Türkiye’nin toplam enerji üretiminin yüzde 16’sını oluşturduğunu, hidroelektrik enerjiyi de eklediğinde bu oranın yüzde 40’ın üzerine çıktığını söyledi. Ayrıca, nükleer enerji santrallerinin devreye girmesiyle birlikte, Türkiye’nin enerji üretiminde temiz ve yenilenebilir kaynakların payının daha da artacağını belirtti.
Uluslararası İşbirliği ve SKDM Düzenlemeleri
İklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası işbirliğinin önemine değinen Bakan Bolat, geçtiğimiz ay Azerbaycan’ın ev sahipliğinde düzenlenen COP-29 Zirvesi’nde Paris Anlaşması hedeflerine ulaşma yolunda gelişmekte olan ülkelere destek verilmesi gerektiği yönündeki görüşlerin ön plana çıktığını söyledi. Bakan, bu işbirliğinin, uluslararası ticaretteki tek taraflı ticari tedbirlerin engellenmesi açısından kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Avrupa Birliği’nin, küresel yeşil dönüşüm sürecine öncülük ettiğini ve bu dönüşümün yalnızca AB’nin karbon emisyonlarını azaltmakla kalmayıp, ticaret ortaklarını da bu sürece dahil etmeyi amaçladığını ifade etti.
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM)
AB’nin 2026 yılında devreye sokacağı Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) hakkında da önemli açıklamalarda bulunan Bakan Bolat, bu mekanizmanın küresel ticaretin önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti. SKDM’nin, karbon emisyonları yüksek ürünlere uygulayacağı vergilerle AB’ye yapılan ithalatı etkileyen önemli bir düzenleme olduğunu söyledi. Özellikle demir çelik, alüminyum, çimento, elektrik ve gübre gibi sektörlerin bu düzenlemeden etkileneceğini belirten Bolat, bu değişimin AB ülkelerine ihracat yapan ülkelerin üretim süreçlerini daha sürdürülebilir hale getirmeleri gerektiğini vurguladı. Türkiye için bu düzenlemenin büyük önem taşıdığını belirten Bakan, Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 41’inin AB ülkelerine yapıldığını, bu bağlamda SKDM kapsamına giren ürünlerde 2023 yılı ihracatının 9,8 milyar dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı.
İhracatçılara Verilen Destek ve Hibeler
İhracatçıların, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na uyum sağlamaları için Ticaret Bakanlığı tarafından bir dizi destek mekanizması oluşturulduğunu belirten Bakan Bolat, “Bu çerçevede, 'Responsible Sorumluluk Destek Programı' ile ihracatçılarımıza karbon ayak izlerini azaltma, dijitalleşme ve enerji verimliliği alanlarında rehberlik ediyoruz. İhracatçılarımıza sağladığımız hibe destekleriyle, bu süreçte onlara önemli bir kolaylık sunuyoruz. Bu destekler, ihracatçılarımıza yüzde 50 oranında ve toplamda 10 milyon Türk lirasına kadar hibe sağlanmaktadır,” dedi. Bu destekler sayesinde, ihracatçıların AB’nin çevre standartlarına uyum sağlamalarının hızlanması ve karbon raporlama standartlarına uygun hale gelmeleri sağlanacaktır.
Türkiye’nin Yeşil Ekonomi Vizyonu
Son olarak, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadeledeki kararlılığını vurgulayan Bakan Bolat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde belirlenen “Türkiye Yüzyılı” vizyonuna atıfta bulundu. Bu vizyonun, enerji, ticaret ve yeşil ekonomi alanlarında Türkiye’yi dünya çapında daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir konuma taşıyacağını belirterek, ülkenin bu alanda emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğini ifade etti.