Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Pendik'te Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen 'Terörle Mücadele ve Suriye Konferansı'na katıldı. Akar, "Devamlı konuşulan bir konu var. Efendim, işte bu Suriyeliler ne zaman dönecek? Arkadaşlar dönecek. Dönecek de, bu şimdi hani bir kahvenin boşaltılması gibi, salon boşalmayacak. 'Hadi çıkın!' demek mümkün değil. Bunun bir takım usulleri, kuralları var. Bunlara göre gerekli çalışmalar yapıldı, yapılıyor ve bunların akabinde de tabi ki onlar da kendi evlerine, topraklarına dönmek suretiyle mutlu ve güven içinde yaşayacaklar. Hudutlar gerçekten cumhuriyet tarihimizin en güçlü, en yüksek teknolojiye sahip araç gereçleriyle ve en çok sayıda birliğiyle, en çok sayıda takviye edilmiş güçleriyle, unsurlarıyla en etkili şekilde korunmakta. Bundan şüpheniz olmasın" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Pendik'te 'Terörle Mücadele ve Suriye' konulu konferansa katıldı. Pendik Belediyesi'nin ev sahipliğinde Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansta yaklaşık bir saatlik konuşma gerçekleştiren Akar, terörle mücadele, Suriye, Irak ve ülke içinde TSK tarafından gerçekleştirilen operasyonlar, sınır güvenliği, mültecilerin durumu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Akar'ın konuşması sırasında TSK'ya ait videolar da sahnede bulunan ekrana yansıtıldı.
"ÇAKMA TERÖRLE MÜCADELECİLER TÜREMEYE BAŞLADI"
Akar, "Zaman zaman gündeme geliyor, bilenler, bilmeyenler herkes konuşuyor. Çakma terörle mücadeleciler var. Onlar türemeye başladı. Şimdi takiyeciler var işte; Allah, peygamber diyorlar. Dolayısıyla bunların hepsi nedir, encamı? Onları biz ortaya, koyup ona göre herkes kendi kararını verecek İnşallah. Devamlı konuşulan bir konu var. Efendim, işte bu Suriyeliler ne zaman dönecek? Arkadaşlar dönecek. Dönecek de, bu şimdi hani bir kahvenin boşaltılması gibi, salon boşalmayacak. 'Hadi çıkın!' demek mümkün değil. Bunun bir takım usulleri var. Kuralları var. Bunlara göre gerekli çalışmalar yapıldı, yapılıyor ve bunların akabinde de tabi ki onlar da kendi evlerine, topraklarına dönmek suretiyle mutlu ve güven içinde yaşayacaklar. Bu güvenliğin sağlanması şart. Bununla ilgili 11 yıldan beri biz, Esad rejimiyle görüşmüyoruz. İlk, 28 Aralık'ta geçtiğimiz 28 Aralık'ta Moskova'da bizim Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımızla birlikte. Rusya ile, Suriye ile görüşmeler yaptık. Daha sonra 25 Nisan'da bu görüşmeyi tekrarladık. Bu görüşmeler devam ediyor. Bizim oradaki yapmaya çalıştığımız şey, hayatın normalleşmesi. 'Gelin' demekle, 'gönderin' demekle bu iş olmaz. Buradaki hayat normalleşecek. Buradaki insanlara gerekli teminatlar verilecek. Orada güvenlik sağlanacak ve onun akabinde de, tabi ki ve zaten esasen şu anda hem Türkiye'den 600 bin kişi gitti, gelen Suriyeli vatandaşlardan hem de diğer Suriye'nin diğer yerlerinden gelenlerle beraber bizim kontrol ettiğimiz bölgeye 1 milyon Suriyeli güvenli olduğu için o bölgeye, can güvenliği olduğu için, mal güvenliği için geldiler. Biz oradaki normalleşmeye elimizden geldiğince en üst düzeyde yardım etmeye devam ediyoruz" şeklinde konuştu.
"6 TERÖRİST DAHA GÖMÜLDÜ"
Akar, "24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar 37 bin 860 terörist etkisiz hale getirildi ve şu anda devam ediyor. Biraz önce buraya gelirken aldığımız bir haber var. Burada Fırat Kalkanı Harekatı Bölgesi'nde yine bir çatışma oldu 6 terörist daha gömüldü oraya. Günlük hayatımızda, hepinizin işte televizyonda, gazetede karşılaştığı bir başka bir olay var. Hudutların durumu nedir? Arkadaşlar hudutlar gerçekten, gerçekten cumhuriyet tarihimizin en güçlü, en yüksek teknolojiye sahip araç gereçleriyle ve en çok sayıda birliğiyle, en çok sayıda takviye edilmiş güçleriyle, unsurlarıyla en etkili şekilde korunmakta. Bundan şüpheniz olmasın. Bunun için, biz hani anlatıyoruz, kimi anlıyor, kimi anlamıyor. Muhalefete, dedik ki, bu Milli Savunma Komisyonu üyeleri var mecliste, milletvekilleri, onları davet ettik. Onları götürdük. Onların içinde bütün partilerden vardı. Geldiler, gördüler ve hepsi oradaki yapılan çalışmalar sonucunda, dediler ki 'Babamız bunu anlatsaydı inanmazdık'. Fakat bunlar karakolda doğru söylüyorlar, mahkemede şaşıyor. Orada her şeyi doğru söylüyorlar. Dışarı çıkınca efendim böyle lafları filan böyle gevelemeye başlıyorlar. Yani açıkça dürüstçe 'Evet arkadaş ben gittim, gördüm. Orada Mehmetçik hakikaten güzel iş yapıyor' diyemiyorlar. Bu mertliği gösteremiyorlar. Bunlar ne yapıyorlar? Bunlar bir de, birbirlerini kandırıyorlar. Şimdi bir makama, efendim oradan biri alıyor fotoğraf götürüyor, bir video götürüyor. Hemen o makam, hiç sağına soluna bakmadan başlıyor konuşmaya. Reklam değil, kendisi batıyor. Çünkü o getirilen fotoğraf Türkiye sınırı değil. O getirilen fotoğraf Pakistan sınırı, İran sınırı. Bizimle alakası yok. Rezil oluyorlar, ama olmuyorlar, utanmıyorlar. Yani bir değil, beş değil, temcit pilavı gibi her akıllarına geldiklerinde hudut şöyle hudut böyle. Yahu yanlış diyoruz, yanlış. Bu fotoğraf bizim değil. Kendine güvenen geçmeyi denesin. Hadi bir deneyin diyoruz. Evet maalesef, maalesef bu yalan, fitne, fesat, çok yaygın. Bu 5 yılda hudutlardan toplam geçmeye çalışan, aldığım istatistik 3 milyon 300 bin kişi engellendi, durduruldu ve bu büyük bir gayret, büyük bir çalışma aynen devam ediyor" diye konuştu.
"KAZANIMLARI KAYBEDERSEK İNANIN TEKRAR BAŞIMIZ BELADA"
Akar, "Burada yapmamız gereken en önemli konu, bizim bu kazanımlarımızın korunması, başından beri anlatmaya çalıştığım gibi. Gerçekten büyük emeklerle, şehitler pahasına, gaziler pahasına aldığımız kararlarla, belirli bir noktaya geldik. Gerçekten bu teröristler bar bar bağırıyorlar, elebaşları, 'Bizi Kurtarın' diye. Efendilerinden yardım istiyorlar. 'Durdurun, operasyonlar dursun' diyorlar, 'Bize silah, verin araç verin gereç verin' Eğer biz buradan dönersek, eğer buradan tekrar bir daha geriye gidersek, eğer bu kazanımları kaybedersek, inanın tekrar başımız belada. Tekrar şehitler, tekrar tabutlar, tekrar annelerin gözyaşı, tekrar eşler, tekrar çocuklar. Yani, yeni baştan biz çok büyük enerji kaybederiz. Çok büyük enerji kaybederiz. Onun için bu konuda hepimizin uyanık olması lazım. Bu Türkiye yüzyılında arkadaşlarımız ilerlerken efendim hepimizin bu manada birliğimizi beraberliğini koruyup zihniyet meselesi, zihniyet. Cumhuriyet Halk Partili kardeşlerim, İYİ Partili kardeşlerim, Saadet Partili kardeşlerim, buradan parti meselesi değil, ülkemizin ve milletimizin birliği, bütünlüğü ve ülkemizin ve milletimizin bekası, güvenliği, geleceği ve refahı. Bunu düşünelim. Buna göre karar verelim. Bu binlerce yıllık, binlerce yıllık şanlı şerefli tarihimizden sürüp gelen milli manevi değerlerimizden aldığımız ilhamla, asil milletimizi, yani sizlerin, bizlere olan, devlete, orduya, silahlı kuvvetlere olan sevgisi, güveni, desteği ve duasından aldığımız ilhamla bizim aşamayacağımız engel, yapamayacağımız görev yok. Bundan eminiz Allah'ın izniyle" dedi.
