Paket, Meclis tatilden döndüğünde Genel Kurul’da ele alınacak. Avukat Oğuzhan Kalkan, paketteki düzenlemelere dair detayları aktardı.
Av. Oğuzhan Kalkan, denetimli serbestlik uygulamalarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Yeni düzenleme, belirli suçlardan hüküm giymiş kişilerin cezaevinde geçirdikleri süreden sonra kalan cezalarını denetimli serbestlik altında tamamlamalarına olanak tanıyor. Bu uygulama cezaevlerinin üzerindeki yükü azaltmayı ve mahkumları topluma yeniden kazandırmayı amaçlıyor. Ancak, bazı çevreler bu düzenlemenin 'cezasızlık' algısını artırabileceği endişesini taşıyor. Adalet Bakanlığı ve hükümet yetkilileri, bu yasanın yalnızca belirli koşullarda denetimli serbestlik sürelerini uzatmayı öngördüğünü ve mevcut cezaları hafifletme ya da af getirmediğini vurguluyor.”
Kalkan, casusluk suçları ve ulusal güvenlik konularındaki yeni düzenlemeleri de değerlendirdi: “Paket, casusluk ve ulusal güvenlik kapsamındaki suçlar için daha ağır cezalar öngörüyor. Türkiye aleyhine casusluk yapan kişilerin hem casusluk suçundan hem de diğer ilgili suçlardan cezalandırılması planlanıyor. Bu düzenlemeler, ulusal güvenliği koruma açısından kritik bir önem taşıyor.”
Kadınların soyadı kullanımıyla ilgili düzenlemelere de değinen Av. Kalkan, “9. Yargı Paketi’ndeki kadın haklarına ilişkin düzenlemeler arasında evli kadınların soyadını kullanmalarına yönelik bazı yenilikler yer alıyordu. Ancak, kadınların evlendikten sonra bekarlık soyadını tek başına kullanamayacağına dair düzenleme, yoğun eleştiriler sonucunda paketten çıkarıldı. Bu gelişme, kadın hakları savunucuları tarafından olumsuz bir adım olarak değerlendirilmişti. Soyadı düzenlemesinin paket kapsamından çıkarılması, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi açısından önemli bir gelişme olarak görülüyor” şeklinde konuştu.
Av. Kalkan, 9. Yargı Paketi'nin genel başarı kriterlerinin toplumsal adalet duygusuyla doğrudan ilişkili olduğunu belirterek, “Bu paket, denetimli serbestlikten casusluğa, kadın haklarından yargı bağımsızlığına kadar geniş bir reform yelpazesini kapsıyor. Ancak bu reformların toplumsal kabul görmesi ve adaletin her yönüyle sağlanması uygulama sürecine bağlıdır. Yargı reformlarının başarısı, hukukun üstünlüğünün ne ölçüde tesis edileceği ve toplumsal adalet duygusunun karşılanmasıyla doğrudan ilişkilidir. 9. Yargı Paketi’nin getirdiği yeniliklerin, toplumun tüm kesimlerinin taleplerini dikkate alarak adaletin tam olarak sağlanması amacıyla dikkatle ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Yargı reformlarının hukukun üstünlüğünü ve toplumsal barışı güçlendirecek şekilde uygulanması, Türkiye'nin adalet sisteminin geleceği açısından hayati önem taşıyor” dedi.