Arslantepe Höyüğü, Geç Kalkolitik dönemden Geç Hitit Dönemi'ne kadar uzanan bir tarihsel sürece dair önemli buluntulara ev sahipliği yapıyor. Höyük, Hititler'den Roma ve Bizans dönemlerine kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir alan olarak dikkat çekiyor. Geçmiş kazılarda, Geç Hitit Dönemi'ne ait, girişinde aslan ve devrilmiş bir kral heykelinin bulunduğu höyükte, dünyanın ilk yağmur drenaj hattı, kerpiçten yapılmış bir saray ve 2 bini aşkın mühürle devlet ve bürokrasinin temellerinin atıldığı yapılar ortaya çıkarılmıştı. Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli, yeni kazı dönemi için oldukça kapsamlı bir kamp düzenlediklerini belirtti. Son 10 gün içinde 20'den fazla mezarın incelendiğini aktaran Restelli, geçen yıl yaşanan depremlerin kazı çalışmalarını zorlaştırdığını ifade etti. Geçen yıl, iki farklı kazı alanında çalıştıklarını söyleyen Restelli, Orta Çağ'a ait bir mezarlıkta birçok buluntuya ulaştıklarını ve milattan önce 3 bin 600 yılına tarihlenen tabakalarda taş ve kemik mühürler bulduklarını belirtti. Bu yılki kazı çalışmalarında biraz daha rahat olduklarını söyleyen Restelli, farklı üniversitelerden Türk öğrencilerin arkeobotanik alanında teorik çalışmalar yaptığını ve Orta Çağ'a ait mezarlıkta bulunan kemikler üzerinde ilk haftalarda koruma ve sonrasında detaylı çalışmalar yapıldığını belirtti. Ayrıca, milattan önce 4 bin 400-4 bin 200 yıllarına ait tabakalara yaklaşıldığını ve 2-3 odalı evler ile büyük bir ocaklı fırın bulduklarını söyledi. Fırının, birden fazla ailenin kullanımına yönelik olduğunu düşündüklerini ekledi. Kazı çalışmalarının 2 ay süreceğini belirten Restelli, Arslantepe’nin mevcut çatısının büyütüleceğini ve ziyaretçi yollarının yenileneceğini ifade etti. Ziyaretçi karşılama merkezinin de yapımının devam ettiğini ve bu ay içinde inşaat çalışmalarının tamamlanmasını umduklarını, ardından sergi alanı için çalışmaların başlayacağını ekledi.