Ağıralioğlu, DEM Parti’nin kapılarını çalması halinde bu talebi kabul etmeyeceklerini belirterek, sert ifadelerle tepkisini dile getirdi. "Bizim kapımıza DEM Parti gelemez. Bizim kapımıza Öcalan’a 'sayın' diyenler gelemez," diyen Ağıralioğlu, partisinin hassasiyetlerine dikkat çekti. Anahtar Parti olarak, çocuklarının katilini öven ya da seven kişilere kapılarının kapalı olduğunu ifade etti.
“Bizim Kapımıza Öcalan’a ‘Sayın’ Deyenler Gelemez”
Ağıralioğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Anahtar Parti’nin kapısına, çocuklarımızın katilini sevenler, övenler gelemez. DEM Parti bizim kapımıza gelemeyebilir. Çünkü onlar, Öcalan’a 'sayın' diyen, PKK’yı terör örgütü olarak nitelendiremeyen kişilerdir. Bizim kapımıza ancak Öcalan’a 'katil' diyen, PKK’yı terör örgütü olarak görenler gelebilir. Bizim kapımız, milletin ve devletin düşmanları için açık değildir."
Çözüm Süreci ve Devletin Birliği Üzerine Sert Eleştiriler
Ağıralioğlu, 2013 yılında başlayan çözüm sürecine de sert eleştirilerde bulundu. Bu sürecin, devletin ve milletin birliğini tehdit ettiğini belirten Ağıralioğlu, "Daha önce çözüm süreci diye başlatılan süreç, aslında milletin çözülmesine neden olmuştur. Güneydoğu Anadolu'da oy veren Kürtler, 'Biz bölünmek istemiyoruz, sizle beraberiz, asla ayrılmaya razı olmayacağız' demişken, bazıları bu oyları hiçe sayarak, Kürtleri PKK'ya teslim etmeye karar verdi. O dönemde devlet silah bırakmamalıydı. Ama ne yazık ki, devletin zayıf düşmesine, silah bırakmasına ve şehitlerimizin kanının dökülmesine göz yumuldu," dedi.
"Öcalan’a Sayın Dediğinizde Kürtler Hakaret Ediliyordur"
Ağıralioğlu, çözüm süreci sırasında Öcalan’ın, Kürtlerin temsilcisi olarak gösterilmesini de sert bir şekilde eleştirdi. “Öcalan Kürtlerin temsilcisi değildir. Öcalan’ı ‘sayın’ demek, Kürtlere hakaret etmektir. Öcalan, Türk milletinin, Türk devletinin, Meclis’in ve siyasetin muhatabı değildir. Şehitlerimizin ve gazilerimizin hakları da göz ardı edilmemelidir. Biz, bu topraklarda evlatlarını kaybeden annelere, babalara, gazilerimize bu hakareti asla kabul ettirmeyeceğiz,” diye konuştu.
Siyasi Partilerin Ziyaretleri Üzerine Değerlendirme
DEM Parti’nin, randevu talebinde bulunup bulunmadığına yönelik açıklama yapan Ağıralioğlu, "Bize randevu talebi gelmedi, gelmez. Çünkü onlar bizim kim olduğumuzu bilirler. Bizim kapımıza, Öcalan’a 'sayın' diyenler ya da PKK’yı terör örgütü olarak nitelendiremeyenler gelemez,” dedi. Ayrıca, "Bizim kapımıza sadece memleketin, milletin birliği için çalışan, devletin düşmanlarına karşı durabilecek insanlar gelebilir. Bizim kapımıza, çocuklarının katillerinden medet umanlar gelmeyecek," şeklinde ifade etti.
Anahtar Parti’nin Misyonu ve Gelecek Vizyonu
Ağıralioğlu, partisinin misyonunu şu şekilde özetledi: “Anahtar Parti olarak biz, Türkiye’nin birliğini, dirliğini savunuyoruz. Bizim kapımıza sadece milletin çıkarları için çalışan, devletin birliği için çalışan insanlar gelebilir. Devletin ve milletin düşmanlarına gülüp geçmeye, onları anlayışla karşılamaya asla müsaade etmeyeceğiz. Anahtar Parti’nin kapıları, sadece memleketi, milleti ve devletin birliğini savunan herkese açıktır.”
Ağıralioğlu’nun açıklamaları, Türk siyasetinde önemli bir tartışma başlattı. Özellikle Kürt sorunu ve çözüm süreci konularında yaptığı açıklamalar, hem siyasi partiler hem de halk arasında geniş yankı uyandırdı. Partisinin siyasi çizgisine, milletin birliğine ve devletin güvenliğine verdiği önemi vurgulayan Ağıralioğlu, Türk milletinin hassasiyetlerini göz ardı eden her hareketin, gelecekte büyük bedeller ödemesine yol açabileceğine dikkat çekti.