Sosyal medyanın yükselişi, çocukların gizliliği ve kişisel haklarının korunması konusunu kritik bir hale getiriyor. Bir öğretmenin sınıfta düzenlediği bilgi yarışmasını kayıt altına alması ve çocuk katılımcıların videolarının izinsiz paylaşılması, etik ve hukuki sorunları gün yüzüne çıkarıyor.
Tokatlı Poyraz örneğinde olduğu gibi, çocukların sosyal medyada fenomen haline gelmesi ve onlarca video ile gündem olması, ailelerin ve yetkililerin dikkatini çekiyor. "Ama yine de ilerledim" cümlesiyle tanınan Poyraz, kendi adına açılan TikTok hesabında videolarını paylaşıyor. Ancak çocukların mahremiyeti ve kişilik haklarının korunması konusu oldukça hassas.
Uzmanlar, sosyal medya ve dijital ortamlarda çocukların görünürlüğünün artmasının uzun vadede gelişimlerini olumsuz etkileyebileceğini vurguluyor. Ayrıca telif, reklam ve hukuki sorunlar da doğabilir.
Uzmanlar, öğretmenlerin öğrenci görüntülerini izinsiz şekilde internet ortamında kullanmasının etik ve hukuki yönlerinin olduğuna dikkat çekiyor. Çocukların kişilik haklarının korunması, temel bir insan hakkı olarak görülüyor.
Hukukçular da, öğretmenlerin sınıf içi etkinlikleri kayıt altına alıp dağıtmasının, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında değerlendirilebileceğini belirtiyor. İzinsiz paylaşımlar, idari ve cezai yaptırımlara neden olabilir.
Uzmanlar, öğretmenlerin eğitim ve öğretim faaliyetlerinde öğrenci görüntülerini kullanma konusunda sınırları iyi belirlemesi gerektiğinin altını çiziyor. Velilerden alınan onay ile sınırlı paylaşımların yapılması öneriliyor.
Çocukların mahremiyet hakkının korunması, toplumsal bir sorumluluk olarak görülüyor. Eğitim camiasının da bu konuda daha duyarlı davranması gerektiği vurgulanıyor.