Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) bu konuya önem vermesi ve Dilekçe Komisyonu bünyesinde alt komisyon kurarak akran zorbalığını araştırması ve alınabilecek önlemleri belirlemeye çalışması oldukça sevindirici bir gelişmedir.
İEÜ Medical Point Hastanesi Psikiyatri Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Aslıhan Eslek'in de vurguladığı gibi, akran zorbalığı iki tarafı da etkiliyor. Zorbalık uygulayan kişide ve zorbalığa maruz kalan kişide ilerleyen yıllarda ciddi psikolojik ve sosyal sorunlara yol açabiliyor.
Zorbalık uygulayan kişiler, ileride kişilerarası ilişkilerde güçlük çekebilir, empati kurma becerileri zayıflayabilir ve saldırgan davranışlar sergilemeye devam edebilirler. Ayrıca, suça yönelebilir, madde bağımlılığı geliştirebilir veya akademik başarılarının düşmesi gibi olumsuz sonuçlarla karşılaşabilirler.
Zorbalığa maruz kalan kişilerde ise depresyon, anksiyete, düşük benlik saygısı, uyku bozuklukları, yeme bozuklukları, okul başarısında düşüş ve izolasyon gibi sorunlar görülebilir. Hatta zorbalık, intihar girişimlerine de yol açabilmektedir.
Bu nedenle, akran zorbalığının önlenmesi ve iki tarafın da desteklenmesi için kapsamlı ve etkili tedbirler alınması büyük önem taşımaktadır. TBMM'nin bu konuya eğilmesi ve bir alt komisyon kurması, konunun ciddiye alındığının ve çözüm üretilmeye çalışıldığının bir göstergesidir.
Umarız ki bu komisyon çalışmaları sayesinde okullarda daha bilinçli eğitimler ve zorbalığı önleyici yaklaşımlar geliştirilebilir. Ayrıca, hem zorbalık uygulayan hem de zorbalığa maruz kalan öğrenciler için etkin destek mekanizmaları oluşturulabilir. Böylece, akran zorbalığının olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi mümkün hale gelebilir.
