GÜNDEM

Akdeniz Foklarının Sayısı 900'e Ulaştı: Türkiye'deki Nüfus Artışı 120'ye Yükseldi

Dünyada sadece dört bölgede bulunan ve nesli kritik şekilde tehdit altında olan Akdeniz foklarının sayısı, 700 olarak bilinen rakamı aşarak 900'e yükseldi.

Abone Ol

Türkiye'de ise bu sayının 100'den 120'ye çıktığı belirtildi. Bu artış, özellikle koruma çalışmalarının ve halkın farkındalığının artmasının bir sonucu olarak dikkat çekiyor. Türkiye'deki Akdeniz fokları için yapılan araştırmalar ve izleme projeleri, popülasyonun artışına büyük katkı sağladı.

Akdeniz Foklarının Yaşadığı Bölgeler ve Koruma Çalışmaları

Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) ve Akdeniz Foku Araştırma Grubu (SAD-AFAG), Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) 4’üncü Bölge Müdürlüğü ile birlikte, Muğla Fok Tür Koruma Eylem Planı İzleme Uygulama çalışmaları kapsamında önemli bulgular elde etti. 2019-2024 yılları arasında yapılan bu çalışmalar sonucunda, Akdeniz foklarının dünya genelindeki sayısının 900 civarına çıktığı tespit edildi. Akdeniz fokları, dünya çapında sadece dört bölgede, iki farklı coğrafi alanda yaşamaktadır: Doğu Akdeniz’de Türkiye ve Yunanistan, diğer iki bölge ise Doğu Atlantik’te yer alıyor. Bu bölgeler, fokların üreyip yavruladıkları tek alanlar olarak biliniyor.

Türkiye'deki Akdeniz Fokları ve Yavrulama Başarıları

Türkiye'deki Akdeniz foku nüfusu son yıllarda artış gösterdi. 2024 yılı itibariyle Türkiye'deki fok sayısı 120'ye ulaştı. Akdeniz foklarının yaşam alanları, özellikle Bodrum, Fethiye, Datça, Dalaman, Kaş, Demre, Muratpaşa ve Gazipaşa ilçelerinde yoğunlaşmakta. Bu yıl, Türkiye'de 7 yavru tespit edildi ve bunlardan birine Deniz ismi verildi. Bodrum'da doğan bu yavru, yerel halk tarafından fark edilip, korunarak koruma ekiplerine bildirildi. Bu yılki yavrulama, bölgedeki fok popülasyonunun artırılmasında önemli bir dönüm noktası oldu. Yerel halkın bu konuda duyarlı olması ve doğal yaşamı koruma çabaları büyük takdir topladı.

Yavru Fokların Yüksek Ölüm Oranı ve Tehditler

Maalesef, her yıl doğan Akdeniz foklarının yarısı hayatta kalamıyor. Yunanistan, Türkiye ve Atlantik’te yapılan araştırmalar, yavru fokların hayatta kalma oranının genellikle düşük olduğunu ortaya koyuyor. Yavru fokların ölüm sebepleri arasında en yaygın neden, balıkçı ağlarına takılma ve boğulma. Ayrıca, fokların bazen insanlar tarafından öldürülmesi, hastalıklar veya fırtınalı havalarda kayalıklara çarpıp ölmesi de ölüm nedenleri arasında yer alıyor. Cem Orkun Kıraç, ölümlerin yüzde 75'inin insan kaynaklı olduğunu belirterek, bu durumu çok ciddi bir tehdit olarak değerlendirdi.

Fokların Yaşam Alanları ve Koruma Çabaları

Akdeniz fokları, genellikle insan faaliyetlerinin olmadığı veya çok az olduğu doğal ve el değmemiş kıyılarda yaşamaktadır. Foklar, genellikle yerleşim yerlerinden uzak, sakin ve izole alanlarda üremek için yuvalar yaparlar. Bu yüzden, bu bölgelerin ifşa edilmemesi ve fokların yaşam alanlarının korunması büyük önem taşımaktadır. Kıyı mağaraları, fokların yavrulama ve emzirme dönemi için kritik yerlerdir. Anne fok, yavrusunu 4-5 ay boyunca emzirerek büyütür. Eğer anne terk ederse, yavru hayatta kalamaz. Bu nedenle, Akdeniz foklarının üreme alanlarının rahatsız edilmeden korunması, türün hayatta kalması için son derece önemlidir.

Akdeniz Foklarının Yaşam Tarzı ve Zorluklar

Akdeniz fokları, günün 12 saatini karada, kalan 12 saatini ise denizde geçirirler. Yaşam alanlarının dağınık ve zor erişilebilir olması nedeniyle, yapılan araştırmalar genellikle uzun süreli ve dikkatli izleme gerektiriyor. Fokların, doğrudan insan etkisi ve yoğun yapılaşmanın olmadığı alanlarda hayatta kalabilmesi için, doğal yaşam alanlarının korunması kritik öneme sahiptir. Ancak, Türkiye'deki kıyılarda artan yapılaşma, betonlaşma ve orantısız turizm baskısı, Akdeniz foklarının yaşam alanlarını yok etmeye devam etmektedir.

Akdeniz Fokları, En Tehlike Altındaki Fok Türü

Dünyada 33 farklı fok türü bulunmasına rağmen, Akdeniz fokları en ürkek ve çekingen tür olup, sayıca en az bulunan türlerden biridir. Akdeniz foklarının korunması ve yaşam alanlarının sürdürülmesi, bu nadir türün neslinin devamı için oldukça önemlidir. Cem Orkun Kıraç, bu konuda daha fazla farkındalık oluşturulması gerektiğini vurguladı ve insanları, fokların yaşam alanlarına zarar vermemeleri için uyardı. Fokların korunması, sadece bu nadir türün değil, aynı zamanda Akdeniz ekosisteminin sağlıklı bir şekilde varlığını sürdürmesi için de kritik öneme sahiptir.

Sonuç ve Çığır Açıcı Uyarılar

Akdeniz foklarının korunması ve popülasyonlarının artırılması, uzun vadeli bilimsel çalışmalar ve halkın bilinçlendirilmesiyle mümkün olacaktır. Akdeniz foku, sadece doğal bir zenginlik değil, aynı zamanda bir ekosistem göstergesidir. Bu eşsiz türün korunması, doğanın dengesini korumak ve gelecekteki nesillere bu nadir canlıları sunabilmek için çok büyük bir öneme sahiptir.