Güler, AYM'nin kararının anayasa ve hukukun temel ilkelerine aykırı olduğunu savundu.
AYM, 1 Ağustos'ta Resmi Gazete'de yayımlanan kararında, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili kararın 'yok hükmünde' olduğuna hükmetmişti. Bu kararın ardından, 9 Ağustos'ta muhalefet partileri, Meclis'in AYM'nin Can Atalay kararıyla ilgili toplanması için TBMM Başkanlığı'na dilekçe sundu. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bu talepten sonra Meclis Genel Kurulu’nu olağanüstü toplantıya çağırdı.
Güler, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, AYM'nin kararını değerlendirdi. Güler, AYM'nin "Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşmesinin yok hükmünde olduğuna ve Anayasa'nın ilgili maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına" hükmettiğini belirtti. Güler, bu kararın, geçmişteki benzer kararlarla örtüşmediğini ve hukuki geçerliliğinin bulunmadığını ifade etti. "Anayasa Mahkemesi, mevcut içtihadını göz ardı etmiş, kendi geçmiş kararlarından uzaklaşmış ve Anayasa'nın 85. maddesine açıkça aykırı bir işlem gerçekleştirmiştir" dedi.
Güler, Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu ve hukuk kurallarının kişilere veya gruplara göre değişmeyeceğini vurgulayarak, "Mevcut durum içinde, Anayasa'nın 154. maddesi çerçevesinde somut norm denetimi yapılmadan ve yerel mahkeme, istinaf ve Yargıtay süreçleri tamamlanmadan, Anayasa Mahkemesi'nin 'karar verilmesine yer olmadığına' şeklindeki bir hükmü ile işlem tesis edilemez" ifadelerini kullandı. Güler, AYM'nin yerel mahkemelerin ve Yargıtay'ın yetkilerini aştığını ve hukuki bağlamda geçerli bir karar alınmadığını öne sürdü.