Savcılık, Oktar’ın “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme” suçlarından 12 yıla kadar hapis cezası talep etti. Ayrıca davada sanıklar Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna’nın da aynı suçtan 5 ila 12 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Oktar'ın Cezaevinde Örgüt Faaliyetlerini Sürdürmesi
Savcılığın mütalaasında, Adnan Oktar’ın cezaevinde örgütünün faaliyetlerine devam ettiği ve örgüte üye kazandırmaya çalıştığı, bunun için özellikle avukatlar aracılığıyla örgütle irtibatını sürdürdüğü belirtildi. Mütalaada, Oktar ve diğer sanıkların örgütsel yapılarını korumak için çeşitli girişimlerde bulunduğu iddia edildi. Bu kapsamda, Adnan Oktar’a yönelik "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme" suçundan 12 yıl hapis cezası talep edildi.
Sanıkların Hapis Talebi ve Savunmalar
Davada, Oktar’ın yanı sıra, sanıklar Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nın da “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme” suçundan 5 yıl ila 12 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Ayrıca, diğer sanıklar Pelin Akçalı, Dilşad Kurt, Pınar Demir, Berat Kartal, Elvan Şahin, Esra Saraçoğlu, Elif Kıral, Adem Mücahit Aydoğan, Aslı Efeoğlu ve Emine Mine Kalça'nın “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak” suçlarından 2 yıl 6 aydan 6 yıl kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.
Oktar’ın Mahkemeye Verdiği Tepkiler
Duruşmada söz alan Adnan Oktar, savcılığın mütalaasına karşı ek süre talep etti. Oktar, mahkeme heyetine oldukça ilginç ve felsefi bir savunma yaptı. Oktar, insanların gerçekliği beyinlerinde algıladıklarını ve herkesin aslında beyinlerinde “hapsedildiğini” iddia etti. "Tüm insanlar beyinlerinde 3 milimetrelik şuur merkezinde yaşıyorlar" diyen Oktar, gerçekliğin insanların beyninde yorumlandığını savunarak, mahkemenin ve toplumun bu gerçeklikten habersiz olduğunu belirtti. "Herkes beyninin içinde yaşar. Şu an aslında herkes tutuklu: polisler, hâkimler, halk, herkes. Çünkü insanlar beyninin içinde yaşar" diyerek mahkemeye farklı bir bakış açısı sundu.
Meltem Daban’ın Savunması ve Duygusal Anlar
Sanık Meltem Daban da mütalaaya karşı savunma yapabilmek için ek süre talep etti. Daban, davanın bir örgüt davası olmadığını ve Adnan Oktar’ın bir suç işlemediğini savundu. Daban, Oktar'ın büyük bir insan olduğunu ve "modern İslam anlayışının bedelinin" bu dava olduğunu belirterek, "İnsanlar Adnan Bey'in çok büyük, çok güzel bir adam olduğunu biliyor. Modern İslam anlayışının bedeli bu. İnsanlar bunu bildiği için kumpas kuruldu" ifadelerini kullandı.
Mahkeme sırasında Meltem Daban, Adnan Oktar’a sevgi gösterisinde bulundu. Daban, mahkemeye SEGBİS (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) üzerinden bağlanan Oktar’a "Seni çok seviyorum" şeklinde bağırarak duygusal bir an yaşattı.
Adnan Oktar’ın Fiziken Getirilmesine Karar Verildi
Mahkeme heyeti, duruşmanın devamı için Adnan Oktar’ın fiziken duruşmaya getirilmesine karar verdi. Oktar, daha önce mahkemelere SEGBİS üzerinden bağlanmıştı, ancak mahkeme bu sefer fiziksel olarak salona getirilmesini talep etti. Ayrıca sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin ve tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Mahkeme, dava sürecinin devam etmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Bu davada, Adnan Oktar ve diğer sanıklar için verilecek cezaların, örgütsel faaliyetlerin cezaevi şartlarında bile devam ettiğini gösterdiği ve suç örgütleriyle mücadele açısından önemli bir adım olarak değerlendirileceği ifade ediliyor.
