Mersin'in Kocasinan ilçesinde yapılan Kayseri-Ankara kara yolu çalışmalarında 1927 yılında bulunan mumyalar, bir kız ve bir erkek çocuğuna ait. Bu mumyalar, önce Kayseri Lisesi'nin laboratuvarında, ardından 1982'de eski müze binasında saklandı. 2021'de tamamlanan ve yaklaşık 1940 eseri barındıran Kayseri Arkeoloji Müzesi'ne getirilen mumyalar, Mayıs 2024 itibarıyla burada sergilenmeye başlandı.
Mumyaların Bulunduğu Alan ve Koruma Süreci
Müze Müdürü Gökhan Yıldız, “Mumyalarımız 1927 yılında Boğazköprü mevkiindeki kara yollarının kavşak noktasında bulunmuştur. 1982 yılına kadar Kayseri Lisesi'nde korunmuş, daha sonra eski müze binalarımıza transfer edilmiştir. Yeni müze binamız tamamlandığında, Mayıs 2024'ten itibaren bu eserlerimizi Doğu Roma Salonu'nda ziyaretçilerimizin ilgisine sunduk” şeklinde bilgi verdi.
Mumyaların Durumu ve Bilimsel Analizler
Yıldız, mumyaların vücut bütünlüklerinin büyük ölçüde korunduğunu belirtti. Kız çocuğunun yaklaşık 94 santimetre uzunluğunda olduğunu ve vücudundaki izlerden zincirle boğulduğu anlaşılmakta. Erkek çocuğunun ise 64 santimetre uzunluğunda olup, ateşli bir hastalık sonucunda öldüğü düşünülüyor. Her iki mumyanın da Hristiyanlık dinine ait oldukları, kollarının göğüs kafesi üzerinde üst üste getirilmesinden anlaşılıyor. Araştırmalara göre, mumyaların M.S. 8-13. yüzyıllar arasında yapıldığı değerlendiriliyor.
Anadolu’daki Mumyalar ve Gelecek Planları
Anadolu'da Doğu Roma Dönemi'nde ve beylikler döneminde benzer mumya örnekleri bulunmuş olup, Osmanlı döneminde bu tür uygulamalara dair bir kayıt bulunmuyor. Yıldız, Anadolu'daki mumya örneklerinin 150-200 yıl süren bir dönemi kapsadığını belirtti. Müze ziyaretçileri bu tür örneklerin nadirliğinden dolayı mumyaları ilgiyle incelemekte. Gelecekte bu mumyaların kalıcı sergi alanında sergilenmesini planladıklarını ekledi.