Ortaokul yıllarında komşusunun yönlendirmesiyle başladığı bu zanaatta, çırağı olmadan tek başına çalışan Altay, mesleğin zorluklarından çok keyif aldığını belirtiyor. Altay, "İğne ipliği bırakmadım, bu meslek temiz bir zanaat. Komşumdan etkilendim, onun yanında yetiştim. Mesleği severseniz zorluk yoktur" diyor.
59 yıl boyunca terzilik yaparak ömrünü işine adayan Altay, mesleğin geleceği konusunda ise endişelerini dile getiriyor. Gençlerin bu mesleğe ilgi göstermemesi nedeniyle terziliğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Altay, "Okulların zorunlu eğitime geçmesiyle çırak yetişmiyor. El becerisi gerektiren meslekler yok oluyor. Meslek okulları da bu açığı kapatamıyor, bu şekilde devam ederse terzilik biter" diyor.