Mardin’den Antalya’ya, Kırıkkale’den Aydın’a kadar geniş bir coğrafyaya yayılan bu keşifler, insanlık tarihinin bilinmeyen yönlerine dair heyecan verici bilgiler sunuyor. İşte bu yıl Türkiye’deki arkeolojik kazılardan çıkan en dikkat çekici buluntular:

1. 12 Bin Yıllık Kadın Şaman Defini – Mardin, Çemka Höyük
Mardin’deki Çemka Höyük'te gerçekleştirilen kazılarda, 12 bin yıl öncesine tarihlenen ilginç bir defin bulundu. Kazı başkanı Doç. Dr. Ergül Kodaş liderliğindeki ekip, kerpiç binanın tabanının altına gömülü olan ve 25-30 yaşlarında ölen bir kadına ait kalıntılara rastladı. Kadının mezarına, bir yaban öküzü kafatası, keklik kanadı, sansar bacağı gibi hayvan kalıntıları yerleştirilmişti. Sıra dışı bu defin, kadının bir şaman olabileceğini düşündürüyor; çünkü şamanların hayvan ruhlarına erişim sağladığına inanılıyordu.

2. Kafataslarının Sergilendiği Oda – Şanlıurfa, Sefertepe
Göbeklitepe’ye yakın olan Sefertepe’deki kazılarda, taş yapılar içinde düzenli şekilde yerleştirilmiş kafataslarıyla dolu bir oda bulundu. Yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olan bu oda, ölen insanların kafataslarının belirli bir süre sergilendiği bir ritüel alanı olabilir. Bu buluntu, Neolitik Dönem’in ölüme dair anlayışını ve dini inançlarını anlamamıza katkı sağlıyor.

3. 3 Bin 600 Yıllık Minos Hançeri – Antalya, Kumluca
Antalya Kumluca'da, Akdeniz’in derinliklerinde yapılan keşifte, Girit-Minos Uygarlığı’na ait 3 bin 600 yıllık bir tunç hançer bulundu. Bu hançerin, Girit’ten Akdeniz rotası boyunca bir yolculuğa çıkan bir geminin batığına ait olduğu düşünülüyor. Keşif, Akdeniz’in tarihi ticaret yolları ve kültürel etkileşimleri hakkında yeni bilgiler sunuyor.

4. Urartulara Ait Dev Heykel – Van, Garibin Tepe
Van’daki Garibin Tepe’de bulunan yaklaşık 1 ton ağırlığında devasa bir Urartu heykeli, dönemin plastik sanatlarını gözler önüne seriyor. Yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve 1 metre genişliğindeki bu bazalt heykelin, tanrısal veya kraliyet figürüne ait olabileceği düşünülüyor. Heykelin baş kısmı eksik olsa da, bu buluntu Urartulara dair önemli bir ipucu taşıyor.

5. Altın Sikke Dolu Çömlek – İzmir, Notion Antik Kenti
İzmir’deki Notion Antik Kenti’nde bulunan 2 bin 500 yıllık altın sikke dolu çömlek, Pers İmparatorluğu’na ait nadir bir buluntu olarak dikkat çekiyor. M.Ö. 430-427 yılları arasında, Notion’u işgal eden Pers yanlısı gruplar tarafından kasıtlı olarak gömülen bu sikkeler, dönemin askeri ve ekonomik yapısına ışık tutuyor.

Narin Güran Cinayetinin Yaşandığı Mahallede Çocuklara Psikososyal Destek Sürüyor Narin Güran Cinayetinin Yaşandığı Mahallede Çocuklara Psikososyal Destek Sürüyor

6. 1800 Yıllık Zeus Başının Keşfi – Aydın, Aphrodisias Antik Kenti
Aydın’da, Aphrodisias Antik Kenti’nde yapılan kazılarda, Zeus’a ait 66 santim yüksekliğinde mermer bir baş bulundu. M.S. 2-3. yüzyıla ait bu baş, Aphrodite Tapınağı yakınlarında yer alan bir yapının parçası olabilir. Bu keşif, Yunan mitolojisinin önemli figürlerinden Zeus’un kültürel etkisini gösteriyor.

7. 3 Bin 300 Yıllık Hitit Tableti – Kırıkkale, Büklükale
Kırıkkale’deki Büklükale’de, Hitit Kralı 2. Tuthaliya dönemine ait bir çivi yazılı tablet bulundu. 3 bin 300 yıl öncesine tarihlenen bu tablet, Hitit İmparatorluğu’nun yabancı istilası ve bu olayla ilgili dini ritüelleri anlatıyor. Hurri dilindeki dua ise, Hititlerin dinî törenlerde bu dili kullandığını gösteriyor.

8. 11 Bin Yıllık Dudak Piercingi – Mardin, Boncuklu Tarla
Mardin’deki Boncuklu Tarla’da, 11 bin yıl öncesine ait yetişkin mezarlarında piercing olarak kullanılmış 100’den fazla süs eşyası bulundu. Bu buluntu, vücut modifikasyonlarının erken örneklerini ve bu tür uygulamaların ritüel amaçlarla kullanıldığını ortaya koyuyor.

9. 8 Bin 600 Yıllık Ekmek – Konya, Çatalhöyük
Konya’daki Çatalhöyük Neolitik yerleşiminde bulunan bir fırın, 8 bin 600 yıl öncesine ait mayalanmış ekmek kalıntılarına ev sahipliği yapıyor. Bu buluntu, Neolitik dönemin mutfak kültürüne dair yeni veriler sunarken, ilk ekmek yapımının izlerini gösteriyor.

10. Sıvanarak Boyanmış Kafatasları – Niğde, Tepecik-Çiftlik Höyüğü
Niğde’deki Tepecik-Çiftlik Höyüğü’nde, 9 bin yıl öncesine ait, sıvayla kaplanmış ve boyanmış kafatasları bulundu. Bu kafataslarının, ritüel bir amaçla süslenmiş olabileceği ve dönemin sosyal yapısı hakkında önemli bilgiler sunduğu düşünülüyor.

2024 yılı, Türkiye’deki arkeolojik kazıların zenginliğini ve derin tarihine ışık tutan önemli buluntularla dolu bir yıl oldu. Bu keşifler, sadece geçmişi anlamamıza yardımcı olmakla kalmayıp, aynı zamanda kültürel mirasın korunması konusunda farkındalık yaratıyor.

Kaynak: DHA