GÜNDEM

15 Temmuz Gazisi Doktor, Nakil Bekleyen Hastalara Umut Oldu

Ankara'da böbrek nakli uzmanı Doç. Dr. Erkan Ölçücüoğlu, 15 Temmuz 2016'da sokağa çıkarak FETÖ/PDY'nin darbe girişimine, helikopterden açılan ateş sonucu yaralandı. 1 aylık tedavisinin ardından sağlığına kavuşan gazi doktor, 4 yıldır böbrek nakli sorumlu uzmanı olarak görev yaptığı Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'nde nakil bekleyen hastalara umut oldu. Ölçücüoğlu, 4 yıla yakın sürede 160'a yakın böbrek nakli yaptığını, bine yakın hastanın hayatına hekim olarak müdahale ettiğini söyledi.

Abone Ol

FETÖ/PDY'nin darbe girişimi sırasında Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi’nde görev yapan Doç. Dr. Erkan Ölçücüoğlu, 15 Temmuz'da eşi ve 3 çocuğundan helallik istedikten sonra darbecilere karşı direnmek için sokağa çıktı. Ölçücüoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Genelkurmay Başkanlığı'nın bulunduğu bölgede FETÖ'cüleri engellemeye çalışırken, helikopterden açılan ateş sonucu seken şarapnel parçalarının isabet etmesi sonucu yaralandı. Önce yakındaki özel hastaneye götürülen Ölçücüoğlu, ardından çalıştığı hastaneye kaldırılarak acil ameliyata alındı. Yaklaşık 1 aylık tedavinin ardından  sağlığına kavuşan gazi doktor, tekrar görevine döndü.
Ölçücüoğlu, 2019 yılında hizmete giren, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'nin kurucu böbrek nakli sorumlusu oldu. Nakil bekleyen hastalara umut olan Ölçücüoğlu, 4 yıla yakın sürede 160 böbrek nakli gerçekleştirdi, bine yakın hastanın da hayatına hekim olarak müdahale etti.


'GİDİP DÖNMEMEK VARDI'


15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlatan Doç. Dr. Ölçücüoğlu, "Ankara bombalanmaya başladığında en büyük oğlum, 'Bizi öldürecekler mi baba?’ sorusunu sordu bana. Küçük, büyük, bilinçli, bilinçsiz herkesin çok korktuğu bir geceydi. Ve ‘ben gideceğim’ dediğimde oğlum bana, ‘Baba gitme seni vuracaklar’ dedi. Ben de ‘Babacım biz gitmezsek bütün ülkemizi yok edecekler’ dedim. Bunun üzerine evden çıkmak için çocuklarımın uyumasını bekledim. Ardından helallik istedim eşimden. Çünkü gidip dönememek vardı. Ardından Kızılay Meydanı'na geldim. Ve orada tankların birkaç aracı ezdiğini gördüm. Sonrasında arkadaşlarımla Genelkurmayın oraya gittik. Çünkü orada da toplanan büyük bir halk kitlesinin olduğu duyumunu aldık. Genelkurmayın oradan FETÖ’cülere, ‘Silahlarınızı verin, bu işten vazgeçin’ dedik. Tankları oradaki milletimizle birlikte durdurmaya çalıştık" dedi.


'ALLAH BİZDEN KORKUYU KALDIRDI'


Ölçücücoğlu, Genelkurmay ile İçişleri Bakanlığı binasının arasındaki bölgede dururken helikopterden ateş açıldığını anlatarak, "Üzerimize ateş ediliyordu. Ve etraftan seken şarapnel parçaları sonucunda ben de yaralanmıştım. Tüm vücudumda, yüzümde, gözümde şarapnel parçaları vardı. O anda yere kapaklanıp kendimi kontrol ettim. Yüzümden ve gözümden kanlar akıyordu. Bacağımda kan vardı. 15 Temmuz’da gerçekten korkuyu Allah bizden kaldırdı. O an benim öleceğimle ilgili hiçbir şey aklıma gelmedi. Saat gece 01.40’ta orada özel bir hastane vardı ve kendi imkanlarımla oraya geçmeye çalıştım. Çünkü yaşanılan durumdan dolayı ambulans bulmak imkansızdı. Oraya da benden daha ağır yaralılar gelmeye başlayınca eşimi aradım ve eşim beni çalıştığım hastanenin aciline götürdü. İç kanama geçirdiğim ortaya çıktı. Acil ameliyata alındım. Ameliyattan sonra 'Ne oldu FETÖ’cüler mi kazandı biz mi kazandık?' diye sordum. 'Ağabey, biz kazandık' dediler. O zaman 'Ben artık rahatlıkla uyuyabilirim' dedim, anesteziden yeni çıkmıştım. Akşama kadar da huzurlu bir şekilde uyumuştum" diye konuştu.


'KÖŞEME ÇEKİLMEK İSTEMEDİM'


Doç. Dr. Ölçücüoğlu, 1 aylık tedavi sürecinin ardından göreve başladığını ve sonraki süreçte Bilkent Şehir Hastanesi'nin kurucu böbrek nakli sorumlusu olduğunu aktararak, "Bu hastane açıldığından beri yılda 200 ameliyattan 5 yılda bin ameliyat yaptık. Bine yakın hastanın hayatına bir hekim olarak müdahale etmişimdir. 160'a yakın böbrek nakli gerçekleştirdik. Köşeye çekilmek istemedim. Vatan için, devletimiz-milletimiz için işimin başında kalmak istedim. Hayat devam ediyor. Mesleğimi yapmayı da çok sevdiğim için buna devam ettim. Onun için de çok mutluyum. Yeri geldiğinde Kurtuluş Savaşı’ndaki gibi herkes ülkesi için ne yapabiliyorsa onu yapmalı. Bazen milletler 100 yılda bir sınanır. Bazen bu daha sıklıkla olabilir. Biz Kurtuluş Savaşı’nda sınandık. Onu kazandık. Şimdi 100 yıl sonra aynı mücadeleyi bir daha verdik. Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda, 15 Temmuz’da şehit verdik. Hatta dün yine bir şehit verdik. Bütün bunları düşündüğünüzde kolay değil’’ dedi.