Bu önemli belge, geminin çarkçı yüzbaşısı olan İbrahim Şevki Efendi tarafından yazılmış ve o dönemdeki kritik anlara dair detaylı bir anlatıma sahip. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdür Yardımcısı Dr. İsmail Sabah tarafından yapılan arşiv çalışmaları sırasında ortaya çıkan bu mektup, Mesudiye Zırhlısı'nın batırılması ve gemide mahsur kalan askerlerin kurtarılması sürecine dair önemli bilgiler sunuyor.

Mesudiye Zırhlısı, 40 yıl boyunca Osmanlı Donanması’na hizmet etmiş bir savaş gemisiydi. Fakat filoda kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle, Çanakkale Boğazı’na gönderilmişti. Burada, Kepez Burnu civarında Sarısığlar mevkiine demirleyen gemi, sabit bir batarya olarak görevlendirilmişti. Bu görev, Mesudiye Zırhlısı’nın boğazın girişini ateşe tutması, demirlemesi ve mayın hatlarını korumasını amaçlıyordu. Ancak bu durum, mürettebatın ciddi şekilde endişelenmesine yol açtı, çünkü sabit batarya olarak kullanılması, geminin hareket kabiliyetinin kısıtlanması ve denizaltı saldırılarına açık hale gelmesi anlamına geliyordu.

Mesudiye Zırhlısı’nın Batırılma Anı ve Kurtarma Çalışmaları

13 Aralık 1914’te, Mesudiye Zırhlısı, beklenen tehditlerden biri olan denizaltı saldırısına uğradı. İngiliz B-11 denizaltısı, Sarısığlar mevkiinde demirli olan gemiye, bir dizi torpido attı. İki torpido patlaması sonucunda gemi çok kısa bir süre içinde alabora oldu ve yan yattı. Dr. İsmail Sabah, bu saldırının çok cesurca bir hamle olduğunu belirterek, denizaltı teknolojisinin o dönemdeki sınırlı imkânlarıyla bu tür bir saldırının büyük bir başarı olduğunu vurguladı. Torpidoların isabet ettiği bölge, sığ bir alan olduğundan, geminin alt kısmı su yüzeyinde kalmış ve bu da kurtarma çalışmaları için zorlu bir durum yaratmıştır.

Dr. Sabah’ın yaptığı açıklamalara göre, Mesudiye Zırhlısı’ndan mahsur kalan mürettebatın kurtarılması için yapılan çalışmalar tam 36 saat sürmüştür. O dönemde Çanakkale’de bulunmayan oksijen aletleri için İstanbul’dan dalgıçlar gönderilerek, geminin alt kısmı delindi ve kurtarma operasyonları başlatıldı. İbrahim Şevki Efendi’nin yazdığı mektup, bu kurtarma sürecinin tüm detaylarını içeriyor ve gemide mahsur kalan subaylar ile askerlerin yaşadığı zorlu anları aktarıyor.

İbrahim Şevki Efendi’nin Mektubu ve O Kritik Anlar

İbrahim Şevki Efendi, Mesudiye Zırhlısı’ndan kurtulduktan sonra İstanbul’a gönderilmiş ve burada Selanik Mayın Gemisi’nde bir görev verilmişti. Ancak, İbrahim Şevki Efendi bu göreve itiraz etmiş ve deniz görevinden kaçmak istemiştir. Dr. Sabah, Efendi’nin mektubunda, bu isteğine karşılık olarak üstlerinin ona, "Sen batıp çıktın, zaten tecrübelisin, bu görevi başkasına verip onun da yüreğine mi indirelim?" şeklinde cevap verdiklerini aktardığını belirtmiştir. Bu olayın ardından, İbrahim Şevki Efendi kara kuvvetlerine geçerek, emekli olana kadar çeşitli birliklerde görev yapmıştır.

AK Parti'den 'Mobil AKİM' Projesi: Vatandaşların Talep ve Önerileri Yerinde Dinlenecek AK Parti'den 'Mobil AKİM' Projesi: Vatandaşların Talep ve Önerileri Yerinde Dinlenecek

İbrahim Şevki Efendi, 1944 yılında yazdığı mektubunda, 13 Aralık 1914’te Mesudiye Zırhlısı’na yapılan saldırıyı, geminin batırılmasından mahsur kalmalarına, o dönemdeki kurtarma çalışmalarına kadar tüm kritik saatleri detaylı bir şekilde anlatmıştır. Dr. Sabah, bu mektubun, 110 yıl önce yaşanan olayları birinci elden aktararak, bu döneme dair paha biçilmez bir belge olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, 1943’te Ankara Radyosu’nda yapılan "Geçmişte Bugün" adlı programda Mesudiye Zırhlısı’nın batışı ile ilgili bilgiler verildiğini belirten Dr. Sabah, İbrahim Şevki Efendi’nin programda bahsedildikten sonra, ertesi yıl bu olayla ilgili olarak mektup yazmaya karar verdiğini ve mektubun 8 Aralık 1944’te yazıldığını aktarmıştır.

Mektubun Önemi ve Geçmişe Işık Tutan Bir Belge

İbrahim Şevki Efendi’nin yazdığı mektup, sadece savaşın acı gerçeklerini değil, aynı zamanda o dönemin Türk askerlerinin cesaretini ve mücadelesini de gözler önüne sermektedir. Dr. Sabah, bu mektubun, Çanakkale Savaşları ve Mesudiye Zırhlısı’nın batışı ile ilgili önemli tarihi verileri içerdiğini ve bu belgenin, tarihçiler için çok kıymetli bir kaynak olduğunu dile getirmiştir. Çanakkale Savaşları ve Osmanlı Donanması ile ilgili yapılan arşiv çalışmaları, dönemin iç yüzünü anlamamıza yardımcı olacak bu tür belgelerle daha da zenginleşmektedir.

İbrahim Şevki Efendi’nin 1944 yılında yazdığı bu mektup, yalnızca bir askerin yaşadığı korku ve kahramanlık hikâyesini anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda Çanakkale Savaşları'na ve Osmanlı Donanması’na ait çok önemli bir dönüm noktasını da gözler önüne seriyor. Bu tür tarihi belgeler, geçmişin izlerini takip etmek ve anlamak açısından paha biçilmez birer kaynak niteliği taşımaktadır.

Kaynak: DHA