109 Yıl Sonra Ortaya Çıkan Kahramanlık Hikayesi

Dr. Sabah, “109 yıl sonra savaşmaya devam eden bir Türk askerinin hikayesini bu şekilde gün yüzüne çıkarmış olduk” dedi. Çanakkale Savaşları'nın üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen, arşiv belgelerinin incelenmesiyle yeni kahramanlık öykülerine ulaşılabiliyor. Dr. İsmail Sabah, doktora tezi sırasında Çanakkale Savaşları'na katılan Hüseyin oğlu Ali'nin hikayesine ulaştı. Dr. Sabah, okuduğu harp ceridesinde, 17'nci Alay'dan geri çekilmek zorunda kalan ancak savaşmak için birliğinden firar eden Hüseyin oğlu Ali'nin, 57'nci Alay saflarına katılarak savaşmaya devam ettiğini belirtti. Dr. Sabah, “Çanakkale Savaşları, Türk askerinin kahramanlığını gösteren bir örnektir. Harp ceridelerini incelediğimizde, henüz gün yüzüne çıkmamış birçok kahramanlık hikayesi bulabiliyoruz. Bunlardan biri de Hüseyin oğlu Ali'nin öyküsüdür. Ali, 17'nci Alay ile birlikte Seddülbahir bölgesinde savaşıyordu ve bu alay, Fransızlarla yapılan muharebelerde kayıplar verdikten sonra geri çekilmek zorunda kaldı. Ancak Hüseyin oğlu Ali, savaşmaya devam etmek istediği için siperden çıkmak istemedi ve komutanlarının ısrarları sonucu geri çekilmek zorunda kaldı” diye konuştu. Dr. Sabah, Hüseyin oğlu Ali’nin 10 gün boyunca Saros bölgesinde kaldıktan sonra, firar ederek yeniden savaşmak üzere Seddülbahir'e yöneldiğini belirtti. Ancak 6 Ağustos 1915’te Kanlısırt'ta Avustralyalılarla yoğun bir muharebe başladığını öğrendiğinde, savaşma arzusunu burada sürdürdü. Ali, 57'nci Alay'ın 1. Taburu ile birlikte Kanlısırt'ta 3 gün boyunca savaşmaya devam etti. Dr. Sabah, bu kahraman askerin firar etmesinin ardından 57'nci Alay'ın komutanı Zeki Bey tarafından bir rapor hazırlandığını ve Hüseyin oğlu Ali'ye herhangi bir ceza verilmemesini talep ettiğini ekledi. Dr. Sabah, bu hikayenin, Çanakkale Savaşları'nın ruhunu ve Türk askerinin kahramanlığını gösteren önemli bir örnek olduğunu söyledi ve “Hüseyin oğlu Ali’nin hikayesini, 6-10 Ağustos muharebelerinin 109'uncu yıldönümünde gün yüzüne çıkardık” ifadelerini kullandı.